Kanuni Devrinde İstanbul-Anadolu Mezopotamya

D'Aramon Seyahatnamesi

Jean Chesneau

En Eski D'Aramon Seyahatnamesi Sözleri ve Alıntıları

En Eski D'Aramon Seyahatnamesi sözleri ve alıntılarını, en eski D'Aramon Seyahatnamesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Erzincan Antik dönemde büyük bir şehirdi. Bunu, buradaki büyük kalenin ve surlarının yıkıntılarından anlamak mümkündür. Ayrıca depremle harap olmuştu; bu yüzden depremin ardın­dan oldukça alçak evler inşa edilmişti ve şimdi artık oldukça kalabalık ve zengin büyük bir kasaba olarak gözüküyordu.
van gölü hakkındadır.
Bu göl harikulade güzellikte ve büyüklüktedir ve etrafını dolaşmak sekiz-on gün kadar sürer. Suyunun tadı ne yumuşak ne de tuzludur; ancak acımtırak bir tadı vardır.
Reklam
(iran ordusunun osmanlı ordusundan kaçma nedeni hakkındadır.)
Söylenene göre kaçmalarının esas nedeni buydu. Aslında, Türklerin ateş çubukları olmasa, bunların Türklerden daha güçlü olduğu kabul ediliyordu. Türkler, bir İranlı'nın her zaman iki-üç Türk'ü dövebileceğini söylerler.
kanuninin tebrizi yağmalayan ordusuna tepkisi hakkındadır.
Camlar, pencereler ve bazı başka şeylerin tamamı istisnasız Büyük Efendi'nin ordugahındakiler tarafından harap edildi. Yapılan bu tepeleme ve ziyanı duyan Büyük Efendi, böyle şeyler yapanları püskürt­mek, yıkımı ve karşı konulmayacak olsa yapılabilecek şeyleri engellemek için adamlarını gönderdi. Çok öfkelenmişti ve burada düşmanının yahut tebaasının evini yıkmak için bulun­madığını, amacının düşmanını alt etmek ve eğer karşılaşabilir­se onun canını almak olduğunu söyledi.
irana sefere çıkan osmanlı ordusu askerleri hakkındadır.
Hiçbirinin miğfer yahut zırhı yoktu. Örme zırhtan gömlekleri olan çok azı vardı. O denli bir nizam ve sessizlik içinde yürüyorlardı ki; kalabalıkları göz önüne alındığında bu neredeyse imkansızdı. Burada en kayda değer olan şey, ordugaha geldiklerinde her birinin silahlarını çadırlarında bırakmak ve ordugahtan ayrılırken de bunlar olmadan ayrıl­ mamak zorunda olmalarıydı. Ve bütün seyahat boyunca, mucize eseri, sayıları neredeyse bir milyon kişiyi bulan bu denli çok sayıda adamın birbirlerine kılıç yahut pala çektiği­ni görmedik. Aralarında bir mesele vuku bulduğunda, bunu küfürleşip yumruklaşarak yahut sopayla hallediyorlardı. Bunun hiçbir cezası yoktu. Ancak, kan akıtıp birbirlerini yaralarlarsa, gözünün yaşına bakmadan ölüme mahkum ediliyorlardı.
sefere çıkan osmanlı ordusu hakkındadır
Köylerde hırsızlık yapmamak ve parası­nı ödemeksizin hiçbir şey almamak konusunda Büyük Efendi'ye gösterdikleri büyük itaati es geçmek istemem; hatta bu konuya kendiliğinden çok özen gösteriyorlardı. Ayrıca, hem kendi topraklarında hem de düşman topraklar üzerinde bulunan tarlalarda, hayvanlarına yeşil buğdayları yedirmemek ve hatta onları tarlalara sokmamak konusun­ da da çok dikkatliydiler. Şayet aralarından birisi buralarda bulunursa, ceza olarak onu yere yatırıp kalçasına yahut ayaklarına otuz-kırk kez değnekle vururlardı. Ölümü hak etmeyen basit konularda kullandıkları cezalandırma yöntemi buydu. Ancak, işlenen suç doğrultusunda, değnek sayısını arttırırlardı. Öyle ki değnek yiyenler iki-üç ay boyunca kendi başlarına yürüyemeyecek hale gelirlerdi.
Reklam
30 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.