Deccal – Hıristiyan Karşıtı kitaplarını, Deccal – Hıristiyan Karşıtı sözleri ve alıntılarını, Deccal – Hıristiyan Karşıtı yazarlarını, Deccal – Hıristiyan Karşıtı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Örneğin günahın solucanı:
insanı bu olağanüstü kötü durumla zenginleştiren kilise idi!
Tanrı karșısında "bütün ruhların eșit olması" bu ikiyüzlülük, tüm
seviyesizlerin rancunes'lileri için bu bahane, patlaycı bir madde olan bu anlayış ve en sonunda tüm toplum düzeninin devrimi, modern fikri ve çöküş-prensibi haline gelen bu kavram Hıristiyan dinamittir..
" Müjde " ne demektir?
Gerçek hayat,ebedi hayat bulundu ,o sadece vadedilmiyor ,o zaten oradadır, sizin içinizdedir:O ,sevgiyle yaşamanın içinde, herhangi bir eksilmenin, dışlamanın ve mesafenin olmadığı sevginin içindedir.
Nietzsche'nin okuduğum ikinci kitabı, herhangi bir konuyu yahut kişiyi eleştirirken çok sağlam bir uslüp kullanması güzel etkileyici...
Kitaba gelirsek çoğunluk Hıristiyanlığa ve papazlara değinmiş aşağılamış da diyebiliriz;))
Ara ara bir kaç cümle Yahudilik, Budizm, Brahmanizm ve Müslümanlığa da değinmiştir,
ele alıp irdelemiştir ama
Hristiyanlığa duyduğu nefreti çok net cümlelerle dile getirmiş.
İncil'den ayetleri yazıp ardından her ayete sert cevaplar alaylı cümleler kurmuştur.
Bir çok bölümü alıntıladım zaten ;)
Bence Genel olarak güzel kitap keyifle okudum keyifle okuyun
..."Tanrının isteği" Musa'ya bile vahiy
edilmiști..Ne olmuștu? Papaz ona ödenecek küçük ve büyük
vergilere varana dek -etin en lezzetli kısımlarımı da unutmamak lazım:
çünkü papazlar bifteğe bayılır.
"tanrının isteğinin ne olduğunu", sertlikle ve titizlikle saptamıştır artık.. Bundan böyle hayatın tüm yaşantıları papazın
her yerde vazgeçilmez olacağı sekilde düzenlendi: yaşamın
tüm doğal hadiselerinde doğumda, nikâhta, hastalıkta, ölüm de ve -bahsetmeme gerek bile yok- özellikle "kurban"...
Bu acınası yalanın gerçeği ise șudur: Papaz, yani ancak yașamın sağlıklı oluşumlarının zararına yeșerebilen
ve bir parazit olan bir tür insan, tanrının adını kötüye kullanmaktadır: Toplumun, papazın her șeyin değerini saptadığı
bir haline "tanrı katı", ve bu hale gelmeye ve onu ayakta tutmaya yarayan yollara "tanrının isteği "adını vermektedir.
Yahudiler dünya tarihinin en tuhaf halkıdır; çünkü onlar olmak ya da olmamak sorusunun karşısında,
tam anlamıyla korkunç bir bilinçle ne pahasına olursa olsun varolmayı
tercih etmişlerdir: ödemeleri gereken bedel ise, içsel olduğu
kadar dıș dünyanın da, tüm doğasının, tüm doğallığının ve gerçekliğinin radikal bir șekilde sahteleştirilmesiydi.
...Ve bunu iddia ederken bile fazla ileri gidiyoruz.
İnsan, rölatif bir açıdan bakıldığında, hayvanların en hastalıklısı, en kötü yetişmiş olanı ve içgüdülerinden en
tehlikeli biçimde uzaklaşmış olanıdır..
Mesleği hayatı reddetmek ,yalanlamak ve zehirlemek olan din adamları,
Üstün türden insan olarak görüldüğü müddetçe șu soruya asla
bir cevap bulunmayacaktır:
Hakikat nedir?
Hıristiyanlık süslenmemeli ve olduğundan daha güzel
gösterilmemelidir:
Hıristiyanhık bu üstün tür insan'a karşı
ölümüne savaşmıș, bu türün sahip olduğu tüm temel
içgüdüleri aforoz etmiş ve tüm kötülükleri bu içgüdülerden damıtmıştır.
güçlü insan, tipik reddedilen ve "kabul
edilmeyen" insan haline gelmiştir. Hıristiyanlık, güçsüz, iyi yetişmemiş ve değersiz olan her şeyin tarafını tutmuş, güçlü hayatı koruma içgüdüsüne karşı itirazlarını bir ideal haline getirmiştir. Aklın en önemli değerlerinin günah aldattcı ve baştan çıkarıcı olarak algılanmasını öğreterek, akıl açısından
en güçlü karakterleri bile mahvetmiştir. Bunun en acı örneği Pascal'ın mahvoluşudur.
O aklının bozulmasından, yaradılıştan günaha düşkünlüğü sorumlu tutmuştu; oysa aklını mahveden sadece Hıristiyan oluşuydu!.