Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

En Eski Dedim Ah! Sözleri ve Alıntıları

En Eski Dedim Ah! sözleri ve alıntılarını, en eski Dedim Ah! kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Laf Salatası Yapmak İçin
Gerekli malzeme: 750 gr pırıltılı sözcük (Anlamı herkesçe bilinmeyen ve yabancı kökenli olanlar tercih edilmelidir.) Bir bağ sözdizimi (Uzun, karışık, dolaşık olanlar ya da yine yabancı kökenliler tercih edilmeli) İçi için: incir çekirdeğinden az küçük anlam Hazırlanışı:Anlamın tamamı bir havanda dövülür. Sözdizimi parmak kalınlığında parçalara bölünüp sözcüklere karıştırılır. Anlam bu karışıma iyice yedirilir. Kalan ayrı bir kapta dinlenmeye bırakılır. Üstüne bol kibir gezdirilir. Asık surat sosuyla sıcağı sıcağına servis yapılır.
Sayfa 31 - Everest YayınlarıKitabı okudu
“Bilmek çoğu kez acı verir insana. Bilmediğiniz bir konuda yapılan yanlışlıklar sizi hiç mi hiç rahatsız etmez, zaten görmezsiniz, görseniz de fark etmezsiniz onları.”
Sayfa 266Kitabı okudu
Reklam
"Ne kızmayı ne sevinmeyi biliyoruz; ne eğlenmeyi ne incinmeyi... Üstünkörü yaşıyoruz, kabaca."
Sunuş
Hala "Ah!" çekilecek bir durumda Türkçe ve bu "Ah!" sözcüğüne yüklediğimiz anlam, başka hiçbir dilde bu derinlikte yaratılamaz. Bu kitapla, dilde "kirlenme" diye adlandırılan olgunun aslında kültürel bir yıpranmaya, aşınmaya işaret ettiğini göstermeye çalıştım.
Sayfa 14 - Sia Kitap
"Siz de bir uyuşukluk hissediyor musunuz kendinizde? Ben parmaklarımı bile oynatamıyorum artık. Tatlı bir uyuşukluk... Kim ısıtıyor bu suyu bu kadar?"
Dilin, yığınları toplum yapan, insanları bir arada yaşatan en büyük etken olduğunu görmezden gelenler, başka dillere tanımadıkları yaşama hakkını kendi dillerinden de esirgeyerek; o başka dillere kurdukları tuzağa kendileri düşerler.
Reklam
"Hastane" yerine "hospital" dediğimizi unuttuğumuzda "International Hospital Hastanesi" gibi ilginç (!) söyleyişler yakalıyoruz.
Cihan imparatorluğu mirasçısı olmakla Berlin'de çöpçülük arasında gidip gelen yurttaşınız var mı sizin?
Haberlerin sonundaki canlandırmanın "Bizim city", firmamızın "LineAK" üniversite hazırlık yayınının "Sınavatör" adını taşıması kimsenin garibine gitmiyor. Bilgisayar dergisine "PC", müzik dergisine "She and He", genç kız dergisine "She", gezi dergisine "Go", gazetenin pazar ekine "Tele-Star", gazetenin ve TV'nin kendisine "Star" adını vermekte hiçbir sakınca görmüyoruz. Neden bazı gazetelerimizin "The Morning" değil de bunca gelişmeden (!) sonra, hâlâ "Sabah" adıyla yayımlandığına şaşabiliriz artık.
Türkçeyi sevmek belki de "örümcek" sözcüğüne hayran olmaktır. Kafalarımız, anlamını bilmeden kullanmaya çalıştığımız şu İngilizce sözcüklerle örümcek bağlamadan!
Reklam
Bir kültürü ortadan kaldırmanın en kestirme yolu, o halkın dilini geliştirmesini önlemektir.
Kendinize hiç sordunuz mu, ne zamandan beri "Kendine iyi bak!" demekteyiz birbirimize ve diyeni yadırgamamaktayız?
Ne yapsaydı Yıldo? Kafadan koparılmayı bekleyen binlerce izleyicisine ihanet edip Türkçeyi doğru kullanmak gibi gereksiz bir çaba içine mi girseydi? Kadir Çöpdemir, avcunun içinde tuttuğu kitleyi feda edip Türkçeye mi dönseydi?
Sayfa 111Kitabı okudu
Temel eğitimin ilk sınıflarında başlatılacak İngilizce dersleri, yeni yetişen kuşakların düşünce üretmesini engellemek için planlanmış gibi. Anadilini öğrenmeden yabancı bir dili öğrenmeye zorlanan kuşaklar için "Karnım aç, yemek var mı?". "Onu çok seviyorum, yan bakanı vururum, gebertirim."den ibaret bir dile dönüşecek.
Sayfa 116Kitabı okudu
Bildiğim kadarıyla insanları deyim kullanmaya zorlayan bir yasa yok. Öyleyse neden böyle mahvederler deyimleri?
Sayfa 120Kitabı okudu
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.