Ve hem özgürlük hem de güven buldum deliliğimde; yalnızlığın özgürlüğünü ve anlaşılmazlığın güvenliğini... Bizi anlayanlar bizden bir şeyleri tutsak ederler çünkü.
Tilkinin biri gün doğumunda gölgesine bakmış ve demiş ki, “Bugün öğle yemeğinde deve yiyeceğim.” Gündüz boyunca deve aramış durmuş. Fakat ay ışığında gölgesini tekrar görmüş ve demiş ki, “Fare kâfi.”
Sen hakikati, güzeli ve dürüstlüğü seversin ; senin hatırına ben de onaylayıp severmiş gibi yapsam da için için bu sevgine gülerim. Ama güldüğümü görmeni istemem. Yalnız gülmeyi yeğlerim.
Hem özgürlük hem de güven buldum deliliğimde ; yalnızlığın özgürlüğünü ve anlaşılmazlığın güvenliğini, bizi anlayanlar bizden bir şeyleri tutsak ederler çünkü.
Güneş ilk defa çıplak suratımı öptü ve güneşe duyduğum aşktan ruhum tutuştu, artık maskelerimi istemiyordum. Kendimden geçmişçesine haykırdım, “Şükürler olsun, maskelerimi çalan hırsızlara şükürler olsun.”
Ve hem özgürlük hem de güven buldum deliliğimde; yalnızlığın özgürlüğünü ve anlaşılmazlığın güvenliğini, bizi anlayanlar bizden bir şeyleri tutsak ederler çünkü
Dostum, sen ihtiyatlı ve akıllısın; hayır, kusursuzsun ve ben de seninle akıllıca ve ihtiyatla konuşuyorum. Ama ben deliyim ve deliliğimi gizlerim. Yalnız delirmeyi yeğlerim.
Ve hem özgürlük hem de güven buldum deliliğimde; yalnızlığın özgürlüğünü ve anlaşılmazlığın güvenliğini… Bizi anlayanlar bizden bir şeyleri tutsak ederler çünkü.