Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

100 Ölümsüz Eser

Delikanlı

Fyodor Dostoyevski

Delikanlı Gönderileri

Delikanlı kitaplarını, Delikanlı sözleri ve alıntılarını, Delikanlı yazarlarını, Delikanlı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bana bütün bunları anlatırken bütün olasılıklara birden inanıyordu. Bunların hepsinin bir arada olabileceğini, bunun bir çeşit la haine dans l’amour her iki tarafın aşk gururunun aşağılanması gibi bir şey olduğunu kabul ediyordu v.s. v.s… Kısacası ciddi, doğru bir insan için hiç değeri olmayan bir çeşit pek ince romantizmle karışık, üstelik de alçaklıkla dolu garip bir macera!
Sayfa 655Kitabı okudu
Versilov, kendi yöntemiyle ustaca, hem de itiraz kabul etmeyecek bir şekilde Katherina Nikolayevna’nın kendisine tutkun olduğunu, ne zamandan beri peşini bırakmadığını, çoktan beri de kıskançlığıyla işkence ettiğini, dolap çevirdiğini, aşk ilan ettiğini, şimdi de başkasını sevdiği için kendisini yakmaya hazır olduğunu genç kıza söyleyerek bunları aşılamış bile. Burada hepsinden çirkin olan taraf şu ki: Versilov kızın babasına, yani “hain” kadının kocasına bunu “çıtlatmış”. Prensin sadece bir eğlenceden başka bir şey olmadığını anlatmış. Doğal olarak evde aile arasında bir cehennem hayatıdır başlamış.
Reklam
Gururlu adam, beni ruhumun derinliklerine kadar aşağılayan bir bilmece gibi karşımda duruyordu.
Bütün çabalarımı harcadığım hâlde, benim için, yine anlaşılmadan kalmıştı.
Bencilliğimden utanarak ben de onun ahengine uymaya başladım.
Reklam
Ama şunu da çok iyi biliyorum ki, bazı kadınlar vardır, güzelliğiyle yahut sadece kendisinin bildiği bir şeyle hemen insanı büyüleyiverir; ama başka birisinin de neyin nesi olduğunu anlayabilmek için tam altı ay incelemek gerekir. Bu işlerden hiç anlamıyorsam da, bunun bu şekilde olduğuna inancım tam.
Sayfa 755Kitabı okudu
Belki incelik olsun diye uydurdu, belki de vicdanını, onurunu, kandırma yolunu seçti.
Sayfa 655Kitabı okudu
Ama okul arkadaşlarımın soruları merak değil tam bir aşağılama biçimindeydi. Okul öğrencisi, bir acemiyi nasıl sorguya çeker? Zaten şaşkına dönen, utancından kızarıp bozaran acemi, okula girişinin birinci günü -hangi okula girerse girsin- herkesin eğlencesi olur. Ona emrederler, onu alaya boğarlar, uşak gibi kullanırlar. Gürbüz, tombul bir çocuk birdenbire gelip kurbanının karşısında durur, gözlerinin içine uzun, sert ve gururlu bakışlarla bakıp bir an karşısındakini süzer. Acemi öğrenci de onun önünde durur, eğer korkak değilse yan gözle bakar, “Dur bakalım ne olacak?” diye bekler. – Bana baksana, senin soyadın ne? –Dolgorukiy… – Prens Dolgorukiy mi? – Hayır… Sadece Dolgorukiy. – Ya, demek sadece!.. Aptal!
Senli benli bir hâlde, pek zekice bir tavırla bana bunları anlatırken -ama buna rağmen yine de yüzü kızarıyordu- aralarında öyle aşka benzer bir şey geçmediğini, bütün bunların öylece oluverdiğini anlatmaya ve beni buna inandırmaya çalışmıştı. Hem ben de zaten buna inanmaya hazırım, öylece oluverdiğine inanıyorum, hem de Rusçada bu “öylece” sözü öyle nefis bir sözdür ki!..
Reklam
Hiç yaltaklanmadan, pohpohlamadan şunu söylemek isterim ki, O hem soylu, hem de değerli ve oldukça ilginç bir insandır.
Çok önemli bir şey söyleyeceği tavırlarından belliydi. Tam burnumun dibine geldi ve: – Böyle duygular beslemek sizin için elbette bir şeref sayılabilir, şüphesiz bununla istediğiniz kadar övünebilirsiniz. Ama ben sizin yerinizde olsam, piç oluşuma gene de pek sevinmezdim… Sizse sanki bayram yapıyorsunuz, dedi. O günden sonra piçliğimle övünmekten vazgeçtim. Yine tekrarlıyorum: Rusça yazmak çok güç; işte ben soyadıma kızdığımı anlatmak için tam üç sayfa yazı yazdım, okuyucu ise benim prens değil de sadece Dolgorukiy oluşuma kızdığımı sanmıştır. Yeni baştan anlatarak kendimi temize çıkarmak için uğraşmayı kendime yakıştıramıyorum. IV
Sayfa 555Kitabı okudu
Zaten bütün hatıra defterimi bu adam dolduracaktır.
Öyle sanıyorum ki, o zaman daha kişiliği tam oturmamış bir adammış. Çocukluğumdan beri beni hep şaşırtan, bütün ruhumun derinliklerine giren, hatta uzun zaman geleceğim üzerinde büyük etkiler bırakan bu adamın, şimdi bile birçok şeyde benim için büsbütün çözülmemiş bir bilmece oluşu da meraka değer. Ama iyisi mi gelin de bunu daha sonra konuşalım; bu gibi şeyler öyle gelişigüzel anlatılamaz. Zaten bütün hatıra defterimi bu adam dolduracaktır.
Ben burada, daha önce de söylediğim gibi, kelime oyunlarına başvurmayacak, mesajlarımı elimden geldiğince yalın verecek, bu sadeliği ön plana alacaktım. Ama ne yazık ki verdiğim sözü şimdiden tutamıyor..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.