Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Demokrasi İşçinin Ekmeğidir

Emre Kongar

Demokrasi İşçinin Ekmeğidir Sözleri ve Alıntıları

Demokrasi İşçinin Ekmeğidir sözleri ve alıntılarını, Demokrasi İşçinin Ekmeğidir kitap alıntılarını, Demokrasi İşçinin Ekmeğidir en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
6 Kasım 1982'de yeni Anayasa tasarısı oylandı ve kabul edildi. İşçi hakları önemli ölçüde kısıtlandı. 1961 Anayasası ile verilen hakların önemli bir bölümü, 1982 Anayasası ile geri alındı.
Sayfa 105Kitabı okudu
1950
İktidardan gidenler, savaş alanlarından zafer çelenkleriyle gelen ihtilalcilerdi. İktidara oturanlar ise, oy gücü ile, "demokrasi" sayesinde hükümet olmuşlardı. Demokrasiye geçişin kararını ise bir önceki iktidar, yani ihtilalciler vermişlerdi.
Reklam
Ancak, bu "insan hakları" ya da "azınlıkta kalanların hakları" var ise, bir rejimin adı "demokrasi" olur. Yoksa, o rejimin adı "totaliter" rejimdir. "Çoğunluğun diktatörlüğü" olarak, diktatörlüklerin en kötüsü, en acımasızıdır.
Bu durumda...
Özetlersek, "Sosyal Devlet" ya da "Sosyal Refah Devleti" bir yandan tüm vatandaşlarına insanca yaşamak için asgari koşulları sağlamakla, öte yandan onlara, toplumda yükselmek için eşit fırsatları vermekle, yani "sosyal adalet"i gerçekleştirmekle yükümlü olan devlettir.
Mutlak hükümdarlar dönemindeki devlete "polis devleti" denirdi. Buradaki "polis" sözü, günümüzdeki polis anlamında değildi. Eski Yunan kentlerine "polis" denirdi. "Polis" kelimesi bu anlamda, devlet için de kullanılırdı. Zaten eski Yunan'daki kentlerin her biri ayrı bir devletti. İşte bu anlamda kullanılan "polis devleti", kamu düzeni ve kamu refahı adına her yere müdahale eden, herkesin hakkını kısıtlayan, bunu da, hükmettiği toplumun düzeni ve refahı adına yapan hükümdarların egemen olduğu "mutlakiyetçi" devlet için üretilmiş bir terimdi.
Din adamları, sihir ve büyü zamanından beri toplumda hep güç sahibiydiler. Bunlar, çeşitli biçimlerde, insanların, doğa üstü olduğuna inanılan güçlerle ilişkilerinde aracılık ederlerdi. Bu sayede, hem toplumdaki mal ve hizmetlerin dağılımında, hem de siyasal yönetimde söz sahibi olurlardı. Toprak sahipleri ise, o sıralardaki tüm üretim olan, tarımsal üretimi kontrol ettiklerinden toplumdaki en büyük kudreti ellerinde tutuyorlardı.
Reklam
12 Eylül'de yönetime el koyan Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'yi pençesine almış olan kargaşanın sorumluları arasında, baş sırada, sendikaları görüyordu. DİSK, MİSK ve Hak-İş yöneticileri gözaltına alındılar ve bu konfederasyonlara bağlı sendikaların bankalardaki paraları bloke edildi.
Sayfa 104Kitabı okudu
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.