Demokrasi Risalesi
Yaşar KaplanDemokrasi Risalesi Sözleri ve Alıntıları
Demokrasi Risalesi sözleri ve alıntılarını, Demokrasi Risalesi kitap alıntılarını, Demokrasi Risalesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah insanı yaratmakla kalmadı, aynı zamanda insanı sevdi de. Allah insanı sevdi ve onun iyiliğini diledi. Yolumuz Yüce Allah'ın insana sevgiyle teklif ettiği iyilik ve güzellik yoludur. Demokrasi denilen renksiz ve kokusuz nesne, hakikat arayışındaki insan için nihayet bir vasıta durumundadır ve bu vasıta insanları bir yerde Hakk'a da götürebilir, Bâtıl'a da götürebilir. Hakk'a götürdüğü yere kadar o yolun işlemesine çalışırız, Bâtıl'a götürdüğü yerde ise karşısında oluruz. Mesele bu kadar basittir.
Sayfa 209 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu
Düşünce hürriyetinin en iyi şekilde kullanılacağı ortamların kurulmasından korkanlar, resmî ideolojilerinin uzun süre yaşayamayacağı endişesini taşıyanlardır.
Sayfa 219 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu
Yetişmiş insan, bir toplum için en büyük kaynaktır.
Sayfa 132 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu
Hakimiyet Kimin?
Kuşkusuz ki, Hakk ve Bâtıl'ın, doğru ve yanlışın, helâl ve haramın ne olduğunu belirlemekte geçerli olan tek hüküm Allah'ın hükmüdür. Bu anlamda hüküm ancak Allah'ındır ve bu anlamda Allah'ın hakimiyet hakkı hiçbir şekilde bir başkasına devredilemediği gibi, bu hakimiyet hakkına kimse ortak da edilemez. Bütün hükümlerin üstünde
Sayfa 224 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu
Her ne kadar iyi-kötü, doğru-yanlış veya yararlı-zararlı gibi şeyler izafi şeylerse de, burda sözkonusu ettiğimiz kötü ve zararlı şeylerin kötü ve zararlı oldukları üzerinde hemen bütün dünya insanlığı arasında tartışma götürmez bir mutabakat bulunmaktadır.
Sayfa 198 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu
İslâmî ortamlarda hak alınmaz, verilir; ama gayr-i İslâmî ortamlarda hak verilmez, alınır.
Sayfa 220 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu
... Kendisi ciddi bir düşünce temeline dayanmayan, ancak baskı ve zorbalıkla ayakta durmaya çalışan rejimlerin en çok korktuğu şey, demokratik ortamla birlikte sağlanacak düşünce hürriyetidir. Zulüm ve işkenceden başka tutunacak dalı bulunmayan sistemlerin, kendi sonlarını hazırlayacak bir serbestliğe izin vermeleri ise tabiî ki beklenemez.
Sayfa 131 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu
İslâm'ın o birleştirici, onurlandırıcı, ihya edici ruhuna bu toplumun çok ihtiyacı vardır.
Sayfa 128 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu
Dini Siyasete Alet Etmek Nasıl Olur
... Dini siyasete alet etmek, şöyle olur olsa olsa: Bir insan müslüman olduğunu ileri sürmekle birlikte müslümanlığının gereklerini yerine getirmiyorsa, meselâ adam ömründe namaz nedir bilmemişse ve daha önceden alnı hiçbir zaman secdeye gelmemişse, fakat "siyasete atılarak" halk huzuruna çıktığı andan itibaren gerektikçe (evet, sadece siyasetinin gerektirdiği kadar) namaz kılmaya başlamışsa, veya adamın din hiç umurunda olmadığı halde, dindar halkın dinî duygularını istismar ederek onlardan yararlanma yoluna gidiyorsa, işte asıl bu adamdır dini siyasete alet eden. Böyle birisinin yaptığına "dini siyasete alet etmek"ten başka bir ad konulamaz.
Bilinmelidir ki, bu tiplerin yakasına herkesten önce İslâm yapışacaktır.
Sayfa 74 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu
Hakikaten de, beşerî sistemlerin en büyük zaaflarından birisi burda ortaya çıkmaktadır. Bir yandan kötü ve yanlış olduğunu kabul ettiğiniz şeylerle mücadele etmeye çalışacaksınız, fakat öbür yandan ferdin hürriyetlerini kısıtlamamak adına o kötü ve yanlış şeylerin yapılma sına izin verecek ve meseleyi kökünden halletmeye çalışmayacaksınız. Bu anlamsız bir uğraş olmaz mı?
Sayfa 198 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu