Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1945-1980

Demokrasi Sürecinde Türkiye

Feroz Ahmad

Demokrasi Sürecinde Türkiye Sözleri ve Alıntıları

Demokrasi Sürecinde Türkiye sözleri ve alıntılarını, Demokrasi Sürecinde Türkiye kitap alıntılarını, Demokrasi Sürecinde Türkiye en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
DP'li Mükerrem Sarol, dinleyicilere şunu söylüyordu:CHP ile alıp veremediğimiz yoktur;mesele İnönü meselesidir. İnönü olmasaydı, aramızda halledemeyeceğimiz hiç bir şey olmazdı...
Büyük Divan'ın okullarda din öğretimine izin veren kararı; Aybar, CHP'lilerin liberal olmakla DP'lileri çözmeye çalışırken aynı zamanda siyasi amaçla dine de dönmekte olduklarını belirtiyordu: " Bu ana kadar inkılapçılığı ve laikçiliğiyle övünen bu parti, politik yaşamın en kritik döneminde, kurtuluşunu dine sarılmakta buldu."
Reklam
The election campaign was fought by the Justice Party on the emotional slogans of anti-Communism and Islam. (...) The JP propaganda was particularly effective because the Republicans had introduced to the ‘left-of-center’ slogan as a part of their campaign to win back to intelligentsia from the Workers’ Party, and to project a new progressive image of themselves. But the use of the term ‘left’ was enough to damn them in the eyes of a population conditioned to give a Pavlovian response. (...) The RPP was not an irrational enemy of communism; its enmity was logical because a left-of-center policy was the best antidote to communism.
Sayfa 191
DP'liler, İnönü politikada aktif olduğu sürece kendilerini güvencesiz hissediyorlardı...aynı zamanda da kendilerinde açıklayamadığı bir şekilde bir aşağılık duygusuna neden oluyordu... Güvensizliklerinin nedeni, seçimlerde iktidarı ele geçirmiş olmalarına rağmen, devleti-özellikle de merkezi ve yerel bürokrasiyi- silahlı kuvvetleri, yargıyı, hatta üniversiteleri ve basını ellerinde tutmak konusunda emin olmamalarıydı. Bütün kurumların, özellikle silahlı kuvvetlerin İsmet paşaya ve CHP'ye sadakatı, diye düşünüyorlardı DP'liler...
Memurların nüfuzu Türkiye tarihinde her zaman güçlü olmuştu. Memurların partizan davranmaması DP seçmenine cesaret verdi ve Parti'nin prestijini yükseltti; bürokrasiyi tarafsızlaştırabilen bir parti oy vermeye değerdir, diye düşünüyordu halk.
The Republicans were not opposed to foreign investment; they were more cautious and wanted to retain control of such primary sources as oil. While İnönü led the coalitions there had even been talk of nationalizing the oil industry. Demirel made it clear that he was opposed to such measures.
Sayfa 190
Reklam
The impact of Ecevit's speeches was such that fragments from them were taken up as slogans.
Sayfa 330
Katı bir tek parti taraftarı olan Recep Peker'in Başbakanlığa atanması, CHP'lilerin devlet denetiminde radikal bir reform politikasından yana olduğu izlenimini verdi.
Başbakan yardımcısı Samet Ağaoğlu’nun iktidarın uygulamalarına karşı yapılan eleştirilere karşılık verirken şunu söylediği söylenir: ‘…Demokrasi bir sayı rejimidir. Bu rejimde yığınlar ne isterse o olur. Biz iktidar mesulleri sıfatıyla bir avuç aydının tenkidine ve gürültüsüne değil, halk yığınlarının belirttiği isteklere uymak zorundayız'
Sayfa 56
Under the Nationalist Front government, the RPP was having to operate under very difficult circumstances. Demirel had begun to place his men in key positions in the bureaucracy, and the fact that he controlled the state news agency Anatolia Agency and TRT, gave him control over virtually all the media.
Sayfa 351
43 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.