Özlem öyle bir şey işte, öyle bir batar ki... Bazen soluduğun havadan ciğerlerine, bazen de onun yanında sırtını yasladığın bir ağacın gövdesindeki incecik bir kabuktan yüreğine.
Aynı gündü.
Birbirine benzeyen yıldızların arasından, dünyanın iki uzak ucunda var olan iki insanın aynı yıldızı seçmesi gibi bir şeydi bu.
Biz, onlarca gün, hafta ve yıl sayısız defa bir araya gelmiştik ve birbirimize aynı gün mü aşık olmuştuk?
"Sen de Nehir'sin," dedi, bana değil de tüm bu olanlara meydan okuyan güçlü duruşuyla. "Ben seni hayatımda başka bir yere koyacak olsam bile bulduğum yer yine kalbim olur."