Deniz Feneri Gönderileri
Deniz Feneri kitaplarını, Deniz Feneri sözleri ve alıntılarını, Deniz Feneri yazarlarını, Deniz Feneri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu sevgi denen şey öyle güzel, öyle heyecanlı ki, onun tam kıyısına gelmiş, tir tir titriyor ve hiç de yaptığım yapacağım şey değilken kumsallarda broşlar aramaya gitmek istiyorum.
Herkes çok geçmeden ayrı bir yola sürükleniyor.
"Böyle sessiz durmakla daha çok şey söylemiş olmuyor muyuz?"
İletişim YayınlarıKitabı okudu
... biraz yalnız kalmak istiyordu.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Yine kendini o eski düşmanının, yaşamın karşısında yapayalnız hissetti.
Sayfa 101 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Ama yine gecenin ardından gece gelir."
Sayfa 156 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
... insanlar böyle bir kapalı kutu oldukları halde, nasıl oluyor da onlarla ilgili şöyledir, böyledir diye yargılara varabiliyoruz?
Sayfa 70 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnsan demek istediğini söyleyemiyordu.
Sayfa 34 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"İnsanlar zaten birbirinden bu denli farklı iken, yeni yeni ayrılıklar çıkarmak ne saçma şeydi."
Sayfa 23 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Nasıl olmuş da bu adama karşı herhangi bir duygu besleyebilmiş, bir sevgi duyabilmişti, bir türlü anlamıyordu.
Hepsinin de kendine göre anlatacak bir şeyi olurdu... ‘Sanki ne diye büyüyüp de tüm bunları yitiriyorlar?’ …Bir daha hiçbir zaman bu kadar mutlu olamayacaklar.
"Demek uzaklık her şeyi böylesine değiştiriyor diye düşündü; demek her şey insanların yanımızda olmaları, ya da bizden uzakta olmalarıyla değişiyor."
İletişim Yayınları, Çeviren: Naciye Akseki Öncül (1944)
"Elindeki kitaba öyle dalmıştı ki, şimdi de yaptığı gibi başını bir an için kaldırdığında bir şeye bakmak için değil, bir düşünceyi zihnine daha iyi yerleştirmek için yapıyordu bunu."
İletişim Yayınları, Çeviren: Naciye Akseki Öncül (1944)
"Acı insanı nasıl da aptallaştırıyor!"
İletişim Yayınları, Çeviren: Naciye Akseki Öncül (1944)
"İnsanın güven içinde olacağı hiçbir yer yok muydu? Dünyanın gidişini ezbere bilmek olanağı yok mu? Bir yol gösterenimiz, başımızı sokacağımız bir sığınak yok muydu? Hep böyle her şey, beklenmeyen bilinmez bir şey miydi? İnsan kendini bir kulenin tepesinden boşluğa atı mıveriyordu? Yaşlı insanlar için bile yaşam bu muydu? Hep böyle, insanı şaşırtan, beklenmeyen, bilinmeyen bir şey miydi?"
İletişim Yayınları, Çeviren: Naciye Akseki Öncül (1944)