O şarkılarda, o seslerde, o hikâyelerde büyük bir dünya vardı. O daracık dükkâna giderken kendimi seyahate, hem de büyük bir seyahate çıkan bir adam sanıyordum. Gemici, motorcu, takacı dostlarımla Giresun'dan fındık yüklüyor...
Arkadaşım Melih Cevdet bir ara diyordu ki: "Şiiri herkesin kolayca anlayabileceği bir hale getirmeliyiz. Şiir söylemenin kuşların ötüşünden farkı olmamalı."