Devlet ve Hukuk

Karl Marx

Devlet ve Hukuk Gönderileri

Devlet ve Hukuk kitaplarını, Devlet ve Hukuk sözleri ve alıntılarını, Devlet ve Hukuk yazarlarını, Devlet ve Hukuk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Toplum daha fazla geliştiğinde, yasa da dar veya geniş kapsamlı bir hukuk sistemine dönüşür. Bu hukuk sistemi daha da karmaşıklaştığı zaman, sistemin terminolojisi de toplumsal yaşamın sıradan ekonomik koşullarını dile getiren terminolojiden uzaklaşır. Bu hukuki sistem, varoluşunun ve sonraki gelişiminin nedenlerini süregelen ekonomik koşullarda değil de kendi iç mantığında ya da isterseniz "irade kavramı”nda bulan bağımsız bir öğe olarak gözükür. İnsanlar, tıpkı hayvanlardan türemiş olduklarını unuttukları gibi, hukuklarının da kendi ekonomik yaşam koşullarından kaynaklandığını unuturlar.
Sayfa 54 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Modern karı-koca ailesi, kadının üstü açık ya da kapalı ev köleliği üzerine kurulur. İşte, modern toplum, adeta kendi moleküllerini oluşturan bu tip ailelerin bir araya geldiği bir kitledir. Günümüzde erkek, çoğunlukla, hiç değilse varlıklı sınıflarda, aile geçindirip besleyen kişi olmak zorundadır. Buysa, ona, hiçbir hukuki ayrıcalıkla desteklenmeyi gerektirmeyen bir egemenlik konumu kazandırır. Aile içinde, erkek burjuva, kadınsa proleter rolündedir... Kadın açısından bir cürüm sayılan, en ağır yasal ve toplumsal sonuçlara yol açan bir kaçamak, erkek açısından yüz ağartıcı ya da olsa olsa zevkle taşınan hafif bir ahlaki leke sayılır...
Sayfa 42 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanlar tarihlerini kendileri yaparlar fakat diledikleri gibi de yapamazlar; kendi seçtikleri koşullar altında değil, fakat geçmişten gelen maddi koşullar altında yaparlar.
Sayfa 28 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Dini insan yaratır; yoksa din insanı yaratmaz. Aslında din henüz kendini bulamamış ya da kendini sonradan yitirmiş insanın saplantısıdır. Din halkın afyonudur. İnsan dini yaratırken tersyüz edilmiş bilincini yansıtır. Sonuçta din insan beyninde başı üstüne çevrilmiş dünyanın genel kuramı, ansiklopedik özeti, popüler algısı, manevi ekseni, meşruluk dayanağı ve resmi onayı halini alır. Öyleyse dine karşı mücadele aslında bu çarpıtılmış dünyaya karşı mücadele ile örtüşür. Bilimin görevi bu gerçekdışı dünyanın gerçek içyüzünü ortaya koymaktır. Felsefenin başlıca görevi de insanın kendisine yabancılaşmasının kutsal biçiminin, yani "dinin” foyasını ortaya çıkardıktan sonra, kendisine yabancılaşmasının kutsal olmayan biçimlerinin, yani "devletin ve hukukun” foyasını ortaya çıkarmaktır. İşte bu görev yerine getirildiğinde, cennetin eleştirisi dünyanın eleştirisine, dinin eleştirisi hukukun ve devletin eleştirisine, din bilgisinin eleştirisi de siyasetin eleştirisine dönüşecektir.
Sayfa 18 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Egemen sınıfın düşünceleri, her çağda, toplumun egemen düşüncelerini oluşturur. Çünkü toplumun yönetici maddi gücünü oluşturan sınıf, aynı zamanda o toplumun yönetici manevi, fikri gücünü de oluşturur. Maddi üretimin araçlarını elinde tutan sınıf, düşünce üretiminin araçlarını da denetler. Böylece, düşünce üretiminin araçlarından yoksun bulunanların görüşleri, bu araçlara sahip bulunan sınıfın egemenliği altına girer. Egemen düşünceler, düşünceler olarak kavranan egemen maddi ilişkilerden, eş deyişle, egemen maddi ilişkilerin düşünsel yansısından başkaca bir şey değildirler. Bu nedenle, egemen düşünceler, aynı zamanda, bir sınıfı egemen sınıf durumuna getiren ilişkilerin de bir anlatımı, yani o sınıfın egemenliğini dile getiren düşünceler de olurlar.
Sayfa 15 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Geri132
325 öğeden 321 ile 325 arasındakiler gösteriliyor.