Kral Faysal... Kendisi Suudi devletinin başında olmasına rağmen 'Dünyada bir buçuk Müslüman devlet vardır. Bunların biri Türkiye, yarımı ise İran'dır. Bu yüzden Türkiye ayağını kaldıracak ki biz onun izine basacağız, diyordu. Gerçekten de böyledir be... Türkiye hem Müslümanların hem de Türklerin ortak kabul edebileceği bir abi konumundadır. Bunu Osmanlı ile bir kez yaptık. Neden bir kez daha olmasın?
Oğul, dünyada iki saf ve iki dava vardır. Bunlar Hakk'ın safı ve batılın safıdır. Hakk'ın davası ve batılın davasıdır. Dünya kurulduğundan bu yana kadar kopan onca kızılca kıyamet, ölen, öldürülen milyonlarca, milyarlarca insan bu iki safın birbirleri ile olan savaşına sebep olmuştur.
Rivayet odur ki Allah, altı saat Kur'an-ı Kerim'e hürmet gösterdiği için yatmayan Osman Gazi'ye, gösterdiği bu saygıya karşılık ikramda bulunmuştu. Kuracağı imparatorluğa, uykusuz geçirdiği her saat için yüz yıl, toplamda altı yüz yıl ihsan etmişti. Saygı ve hürmet Osman Gazi'ye çok büyük bir hediye olarak geri dönmüştü.
"Bazen devletin içinde yaşayarak devleti yaşatırız, bazen de zamanımız olmadığı için devleti anlatarak devleti yaşatırız. Artık oğulu gizlice eğitmeyi bırakıp konuşalım. Devleti, tarihi, dinimizin sır yüzünü anlatalım. Sen önce bir konuşursun daha sonra da..."
Asırlardan beri Türk devletlerini yıkan hiçbir devlet olmamıştır. Biz, bir tehlike gördüğümüzde, kendi içimizden birini çıkarıp kendi devletimizi yıkıp, kendi devletimizi kurarız.
Olur da yolun bir gün Roma'ya, oradaki Hristiyan mezarlarına düşerse; burada yatan Müslümanlar'ın ruhuna, deyip bir fatiha okumayı unutma. Çünkü devleti için ajan olup, hıristiyan gibi yaşayıp, hristiyan gibi ölen nice Müslüman casuslar vardı.
İstihbaratta çalışan, özel görevde çalışan, gizli görevde olan ve şehit olan herkesin kabrinin başına "Mehmetçik" yazılırdı. Devletten başka kimse bilmezdi orada kimin yattığını. Devletten başka kimse bilmezdi orada yatan kişinin devlet için, bu millet için neler yaptığını. Bir devlet bilirdi, bir Allah...