Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite

Eyüp Sabri Ercan

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Gönderileri

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite kitaplarını, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite sözleri ve alıntılarını, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite yazarlarını, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi kendime konuştum bazen evimde, Hem kızdım, hem güldüm hâlime, Sonra dedim ki söz ver kendine, Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin. Sevilmeyi istiyorsan önce sevmeyi bileceksin. Uçmayı seviyorsan düşmeyi de bileceksin. Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredersin!
Çocukla anne babadan bile daha uzun süre birlikte olan öğretmenlerden bilgi alınması DEHB tanısı konulurken son derece önemlidir.
Reklam
Ebeveyn görüşmesi çocuk ve ergen psikiyatrisindeki en önemli tanı süreçlerindendir ve çok önemli bir neden yoksa çocuk görüşmede bulunmamalıdır.
Çocuk ve ergenlerle yapılan görüşmenin temel amacı çocuğu tanımak bedensel ve ruhsal durumu hakkında bilgi edinmektir.
DEHB genetik olarak kalıtıkları genetik özellikler ile çevresel biyolojik faktörlerin (kurşun - sigara - alkol gibi zehirli maddelere maruz kalma) etkileşimi soncunda beyinde norobiyolojik bozukluklara yol açan bir hastalık..
DEB'in tanı ölçütlerinden birisi de beyinsel işlev mental çaba gerektiren yani görev ve sorumluluk alanında dikkat gerektiren şeylerden kaçınmalıdır.
Reklam
Dikkat eksikliği bozukluğu (DEB) kişinin yaşı, sosyal ve kültürel özellikleri göz önüne alındığında görev ve sorumluluklar için kendisinden beklenen dikkatli konsantrasyonu göstermesidir.
Kişinin yaşana göre çok daha hareketli aceleci veya konuşkan olmasıdır.
Kişinin yaşına, sosylal ve kültürel özelliklerine oranla konsantre olma güçlük çekmesi, unutkan olması, dağnık olması, işlerini organize etmekte güçlük çekmesi, bir işe konsantre olduktan sonra basit bir uyaranla çok kolay dikkatinin dağılması, dikkat "sabır" gerektiren işlerden kaçınması ve sık sık basit dikkat hataları yapmasıdır.
Dünyada ve Türkiye’deki tüm resmi çocuk psikiyatristi klinikleri DEHB’nin genetik nedenli, nörobiyolojik bir hastalık olduğunu ve DEHB tedavisinde en önemli seçeneklerden birisinin ilaç tedavisi olduğu konusunda görüş birliği içerisindedirler.
Reklam
Beyin görüntüleme çalışmaları, DEHB’lilerin kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, nispeten daha az beyin kütlesine sahip olduğunu ve bu kütlenin daha az metabolik aktivite gösterdiğini kanıtlanmıştır.
Çeşitli bilimsel metotlarla yapılan sayısız çalışma DEHB olan kişilerin psikolojik eksikliklerinin beyninin belirli bölgeleri(prefrontostriatal bölge; yani frontal lob ve basal çekirdekler ile bağlantıları, tüm bunların beyinciğin ana bölümleri ile olan ilişkileri) ile ilişkilendirmektedir. DEHB’lilerle yapılmış nörolojik çalışmaların büyük bir bölümü, bu kişilerin beyinlerinde bahsedilen bölgelerde elektriksel aktivitelerin daha az olduğunu ve bu bölgelerin bir veya birkaç yerinde uyarana verilen tepkinin daha az olduğunu göstermektedir.
Bütün bu verilerden sonra söylenecek tek şey kalıyor: “Lütfen bilimin ışığından ayrılmayın.”
Hastalık yoktur hasta vardır..
Tıpta çok önemli bir kural vardır “hastalık yoktur hasta vardır”. Bu kural hekimlik sanatının en önemli yol göstericilerindendir. Hekimin insanı bir makine gibi değil ruhu, bedeni ve çevresiyle bir bütün olarak kabul etmesini ve karşısındaki insanın “sadece dünyada bir tek” olduğunu “ser üretilen bir mal” olmadığını daima hatırlamasını sağlar. Bu kural hastalığı değil insanı ön plana çıkarmamıza yardım eder.
122 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.