Mezardan karanlık, rüyadan derin, Eris kuyusuna düşmüş gözleri...
Bu maviyle kavgalı göğün altında,
Beraber vurur yüreklerimiz, Beraber soluruz bu havayı Kim bilir kaç yıldan beri...
Dökülür oluk oluk kaderimize,
Ülküsüz çeşmelerin simsiyah kiri..
Bir çocuk çağrısına her çileyi çekerim.
Onüme düşen olsa masallara giderim.
Anladım oyuncakmış oğlumun ellerinde,
Soluğu göğü delen
Kaskatı gerçeklerim.
Firdevs ehli ecdâdım ne güzel bir yer seçmiş
Kim bilir devlet üzre ne canlar gelip geçmiş Rahmet o ma'mûreyi aziz kılan erlere
Esef olsun yüzüstü bırakıp gidenlere..