Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melodi ve Müziksel Taklitle İlişki İçinde

Dillerin Kökeni Üzerine Deneme

Jean-Jacques Rousseau

Dillerin Kökeni Üzerine Deneme Sözleri ve Alıntıları

Dillerin Kökeni Üzerine Deneme sözleri ve alıntılarını, Dillerin Kökeni Üzerine Deneme kitap alıntılarını, Dillerin Kökeni Üzerine Deneme en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uzlaşım dili yalnızca insana aittir. İşte insanın gerek iyiye, gerekse kötüye doğru gelişme göstermesinin ve hayvanların bunu hiç yapmamasının nedeni budur.
Hayvanları korkutup kaçıran alevin görüntüsü, tersine, insanı çeker.
Reklam
Şiir nesirden önce bulunmuştur; böyle olmalıdır çünkü tutkular akıldan önce konuşmuşlardır.
Şeylere gerçek isimleri ancak o şeyler gerçek şekilleriyle görüldükten sonra verilmiştir.
Kendimizi başkalarının yerine koyduğumuzda, onların olması gerektiği şey olmayız, yalnızca kendimizi değiştiririz ve onları rasyonel olarak yargılamayı düşündüğümüzde, tek yaptığımız onların önyargılarını bizimkilerle karşılaştırmaktır.
İlk doğan dil mecazlı dil olmuştur, gerçek anlam ise en son bulunmuştur.
Reklam
Her duyunun kendine özgü alanı vardır. Müziğin alanı zamandır, resmin alanıysa mekân.
Resmin bizde uyandırdığı hisler kesinlikle renklerden kaynaklanmadığı gibi, müziğin ruhlarımız üstündeki hâkimiyeti kesinlikle seslerin işi değildir. İyi ayrıntılandırılmış güzel renkler göze hoş görünür, ama bu zevk salt duyumdur. Bu renklere hayat ve ruh verense desendir, taklittir; tutkularımızı harekete geçiren, ifade ettikleri tutkulardır; bizi etkileyen, temsil ettikleri nesnelerdir. İlgi ve duygu kesinlikle renklere bağlı değildir; etkileyici bir tablonun çizgileri bizi bir oyma baskıda bile etkiler; tablodaki bu çizgileri çıkarın, renkler hiçbir işe yaramayacaktır. Melodi, müzikte tam olarak desenin resimde yaptığı şeyi yapar; çizgileri ve figürleri belirten melodidir, akortları ve sesleri renklerden başka bir şey değildir.
İhtiyaçlar arttığı, işler karıştığı, bilgiler yayıldığı ölçüde, dil karakter değiştirir; daha doğru ve daha az tutkulu bir hal alır; hislerin yerine fikirleri koyar, artık kalbe değil, akla konuşur. Bu nedenle vurgu söner, eklemleme yayılır; dil daha doğru, daha açık, ama daha tekdüze, daha titreşimsiz ve daha soğuk bir hal alır.
Dili tespit etmesi gerekiyor gibi görünen yazı, aslında tam da onu değiştiren şeydir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.