İnsan için bir şeye inanıp bir başka şeyi reddetmek; inançtan inançsızlığa, inançsızlıktan inanca geçmek aynı ölçüde mümkün seçenekler olarak gözükür. Esasen insan ruhunda imanın yapılanması kadar, süreklilik kazanması ve gelişip olgunlaşması ciddi çabalar ve gayretler gerektiren zahmetli bir süreçtir.
Bir heyecanın uyanıp gelişmesi veya bir uyarıcının etkisinin devam etmesi, daha ziyade kişinin ona dikkat etmesi ve onunla meşgul olmasına bağlıdır. Bir heyecan veya uyarıcının nihai kaderini belirleyen, "zihnin rızası"dır.
Duygusal olarak yüklü tasavvurların iç dünyası, algısal keşfetmeyi yönlendirir. Bir başka deyişle, kişinin iç dünyası hangi tasavvurlarla kaplı ise, idrak yoluyla dış dünyada keşfettiği şey de o yöndedir.