Öne Çıkan Din Sosyolojisi kitaplarını, öne çıkan Din Sosyolojisi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Din Sosyolojisi yazarlarını, öne çıkan Din Sosyolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanayileşmeyle birlikte aileler topraklarından ayrılmaya zorlanmış, kadınlar erkeklerin yanı sıra fabrika ve maden işletmelerinde son derece kötü şartlar altında, az bir ücretle uzun süre çalıştırılmışlardır. Fabrikadaki işine ek olarak ev işlerinin çoğu ile de baş etmek zorunda kalan işçi sınıfı ailelerindeki kadınların büyük bir bölümünün omuzlarındaki yük çok ağırdı. Bu arada, evinden uzaktaki işyerine gidip gelen ebeveynlerin, çocuklarını ne yapacakları sorunu ortaya çıktı. Birçok anne ve baba, evlerini otel gibi kullanır oldular. Bu durumda çocuklar özellikle babalarını aylar sonra ancak görebiliyorlardı.
İnsanın zayıf, temelde cahil ve ben-merkezci olmasına karşılık Allah'ın ona düşünme yeteneği ve el gücü (el-fikr ve'l-yed) bahşettiğini söyleyen İbn Haldun toplumu, insanın zayıflığını telâfi amacıyla insanlar tarafından bilinçlice oluşturulmuş bir yapı olarak görür.
"Ebeveyni tarafindan sürekli olarak kötü, aptal ve başka çocuklarla olumsuz bir şekilde kıyaslanan bir çocuk için, kendisini olumlu yönde güdüleyecek başka dış etkiler de bulunmadığı takdirde, kendisi hakkındaki bu değerlendirmeyi kabul edip ona göre davranmaktan başka bir seçenek kalmaz."
Din,özsel ve asli kaidesiyle birlikte,insan ve toplum için bir hayat rehberi ve toplumsal ilişkileri düzenleyen bir deniz feneri gibidir.Din,fayda sağlamayacağını bile bile bireylerin tecrübe etmek zorunda kaldıkları bir olgu değildir,
İngiltere'nin kırsal bölgelerinde Pazar günü evinin bahçesinde çalışan bir işçi, Pazar gününün kutsallığını ihlâl ettiği gerekçesiyle hapse atılabiliyordu. Yine aynı işçi, dinsel nedenlerle de olsa bir Pazar günü fabrikasına gelmediği zaman bu defa 'sözleşmeyi bozdu' diye cezalandırılabiliyordu.