Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dini Doğru Yaşamak

Beşir İslamoğlu

Dini Doğru Yaşamak Sözleri ve Alıntıları

Dini Doğru Yaşamak sözleri ve alıntılarını, Dini Doğru Yaşamak kitap alıntılarını, Dini Doğru Yaşamak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aliya Izzetbegoviç Kur'an'a yaklaşımımız konusunda şunları söylüyor: Bu dünyadaki Kur’anın vaziyeti çok plastik bir biçimde durumu yansıtmaktadır. Orada, her evde Kur’an’ı özel, yüksek bir yerde bulacaksınız. O en iyi hediye olarak kabul edilir, onun için en iyi kağıt kullanılır, onun için en iyi kaligrafiyi kullanmak kapakları ve sayfaları fantastik süslemelerle çizmekte yarışmaktır. Çocuğun ilk okuduğu ve öğrendiği şey Kur'an'dır; fakat bütün bunların yanında bu çocukların çok büyük bir bölümü Kur'an'ın gerçek içeriğini ve önemini öğrenmeden büyücek ve yaşlanacaktır.
Kim, hangi meslek ve kariyere sahip olursa olsun bilinçli ve bilinçsiz kendini sıradan insanlardan mütrefler gibi üstün görürse, onun inancı ve ibadeti ona pek fayda sağlamamış demektir.
Reklam
Kul olmak kusurlu olmak demektir. Mükemmellik sadece Allah'a aittir...
Allah, " hiçbir kişiye taşıyamayacağı yükü yüklemez "
"fakat siz (ey insanlar!) ahiret dahâ hayırlı ve daha devamlı olduğu halde dünya hayatını tercih ediyorsunuz."
Allah, hiç bir ayeti amaçsız ve anlamsız indirmemiştir. Biz anlasak da anlamasak da bize hitap ediyorsa, mutlaka anlamı ve bir amacı vardır.
Reklam
kendilerine özgü "Müslüman"
Bugün de insanlar dünden pek farklı değiller. Genelde toplumda zalim, azgın ve şımarık insanların haddi hesabı yoktur. Özelde ise "Müslüman" sıfatını kazanmış kimselerde de benzer sıfatlar görmek mümkündür. Zenginliğin, makam ve mevkiin, statü ve "mahalle"nin verdiği Şımarıklıkla insanlara zulüm ve haksızlık yapmakta, insanları hor ve hakir görmektedirler. Kendilerinin dünyası farklıdır. Adeta kendilerine toplum içinde farklı köşk ve saraylar edinmişler. Kıldıkları namaz, yerine getirdikleri hac ve umre ibadetleri bile farklıdır ve kendilerine özgüdür. Her yıl umre ibadetini yerine getirirken, bir yıl da bir yoksul Müslüman'ı umreye göndermeyi düşünmezler. Mükellef sofralarında tika basa yerken, yoksullarla sofralarını paylaşmaz, sadece "Allah, bulamayanlara da versin" temennileriyle vaziyeti geçiştirirler. Yazlık, kışlık konutlarının yanında torunlarına da konutlar edinirken, evsiz bir kimseye de bir konut vermeyi asla akıllarına getirmezler. Yedi sülalelerini aş ve iş sahibi yaparken, yoksul işsizlere iş vermeyi pek düşünmezler. Bu dünyada kendileri için birden fazla eş, ahirette de "huril-iyn" isterken, yoksul bekârları evlendirmeyi istemezler.