Din'in Kültürleşmesi Kültür'ün Din'leşmesi
Ahmet Turgut UlucakDin'in Kültürleşmesi Kültür'ün Din'leşmesi Sözleri ve Alıntıları
Din'in Kültürleşmesi Kültür'ün Din'leşmesi sözleri ve alıntılarını, Din'in Kültürleşmesi Kültür'ün Din'leşmesi kitap alıntılarını, Din'in Kültürleşmesi Kültür'ün Din'leşmesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ümmet olarak yaşadığımız sorunların bir kısmı da dini; gelenek ve yaşanılan hayata kurban etmekten kaynaklanmaktadır."
Sayfa 70Kitabı okudu
"Din yaşanılmaz ise efsaneleşir ve masala dönüşür. Din hayatın her alanına hükmeder. İlahi yasalara teslimiyet göstermeyenler, insanların kurdukları düzenleri din olarak algılamaya başlarlar."
Sayfa 71Kitabı okudu
"Onun için ne zaman ve nerede yaşadığınız, kimin soyundan olduğunuz, atanızın değerinin ne olduğu hiçbir anlam ifade etmiyor.
Bu din öyle bir din ki insanı Mekke'den cehenneme, Moskova'dan, Tel Aviv'den cennete gönderiyor."
Sayfa 43Kitabı okudu
Resulullahı ﷺ zikrederken eli kalbine gidenlerin çoğunluğunun ayakları ebu cehillere gidiyor.
"Resulullah'ın hayattan göçmesi ile ümmetin içine düştüğü durum, Hz. Musa'nın Tur Dağı'na vahiy almaya gittiğinde İsrailoğulları'nın düştüğü duruma benzemektedir."
Sayfa 14Kitabı okudu
"Firavunlar, köleleri midelerinden mahkum ederlerdi. Çağdaş firavunlar ve avaneleri daha sistemli çalışarak, mide ile birlikte düşüncelerini de bağladılar. Düşünce olarak bağlananlar, modem plazalarda, konaklarda bile olsalar gönüllü kölelerdir."
Sayfa 26Kitabı okudu
"Allah hayatın her anında ve alanında mutlak tasarruf sahibidir ve hayata müdahildir. Hayatlarına Allah'ı müdahil kılmayanlar, bir taraftan Allah ile bağ kurmaya çalışırken bir taraftan Allah'ın kanunlarına ve hükmüne tavır almış duruma geçerler. Bunu sözleri ile dile getirmeseler de yaşamlarıyla doğrularlar. Din yaşanılmaz ise din olmaktan çıkar."
Sayfa 71Kitabı okudu
"Allah'ın vahyinden yüz çeviren, yaşamına Rabbini müdahil kılmayan, hevasını vahyin önüne geçiren kimseler, yaşadıkları toplum içinde en etkin alanları kuşatmış olsalar bile Kur'an'ın ifadesi ile bunlar cahil olmaktan kurtulamayacaklardır.
Etiketler, statüler, sünepe toplumların ilgi yoğunluğu, bu tür sapmalarda bulunanları temize çıkarmayacaktır."
Sayfa 69Kitabı okudu
Muhafazakârlık; var olan durumu koruma amacını güden düşünce tarzıdır. Toplumun değişmesine karşı direnç gösteren, toplumsal-kültürel değerlerin korunmasını savunan, sağ kanat siyasî ideolojisidir. Muhafazakârlığın, değişime karşı direniş olarak tanımlanması, özellikle değişim isteyen sol ideolojiler tarafından eleştirilir. Muhafazakarlık, bir sağ ideolojidir. Muhafazakârlığın, var olan kazanımları ve değerleri korumak şeklinde bir yanı vardır. Bu açıdan bakıldığında, herkes, solcular dahil, istedikleri toplumsal düzen
gerçekleştiğinde muhafazakârlaşabilirler. Nitekim Sovyetler Birliği'ndeki solcu rejime karşı olanlar (örneğin Troçkistler)
bu rejimi muhafazakârlaşmakla suçladılar.
Sayfa 183 - Ortak Nokta Yayınevi, 2014Kitabı okudu
"Mümin hata yapmayan, hayatı sıfır hata ile yaşayan kimse demek değildir. Mümin; hatasında ve günahında ısrarcı bir tutum sergilemeyen, bu imanını, eylemini, imanının samimiyetini, imanının hükümranlığını, hayatın içerisinde bizatihi canlı ve diri tutan kimse demektir ."
Sayfa 38Kitabı okudu
Benzeri sapmayı Müslümanların büyük kesiminde de müşahede ediyoruz. Kutsayıcı görünümdeki bu sapmaya göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) henüz doğmadan meleklerle, geçmişte yaşamış büyük kadınların ruhları, annesi Amine'nin çevresinde pervane gibi dönmekte, kendisine son peygambere
hamile olduğunu söylemektedirler. Hz. Peygamber (s.a.v.) doğduğu gece
Sayfa 174 - Ortak Nokta Yayınevi, 2014Kitabı okudu
Özgürleşen kişi, daha fazla tüketim kaygısıyla hareket etmez. O, kendine ayak bağı olan engellerden kuruldukça yükselen, yükseldikçe özgürlüğün gerçek manasını kavrayan ve bundan sonra altından da olsa bir kafese asla razı olmayan kuş gibidir.
Sayfa 166Kitabı okudu
Fakat özgürlük sadece işgalci bir güç karşısında bağımsız olmayı ifade etmiyor. Özgürlük, özünde değer merkezli bir kavramdır. Yani kökleri, manevî özgürlüğe giden bir duruş biçimidir. Özgürlük, beşerin insana dönüşmesinin önündeki engellerden kurtulmak demektir. Özgür kişi, varlığın maddî kayıtlarının üstüne çıkabilmiş ve bu yüzden de ona hükmedebilen insanı ifade eder. Aksi halde özgürlüğü daha fazla tüketim ve tasarruf Hakkı olarak tanımladığımızda, kendimizi farklı kölelik ilişkileri içinde buluruz.
Sayfa 163 - Ortak Nokta Yayınevi, 2014Kitabı okudu
"Tüm cahili sistemler, tağuti düzenler, insanların Allah ile bağını kopartmak üzere konuşlanmıştır. Özellikle modernizm, liberalizm ve demokrasi, çağımızın göze batan en büyük sapma/saptırma düşünceleri olmuştur."
Sayfa 144Kitabı okudu
Özgürlüğü, her istediğini yapma ve daha fazla şeye sahip olma hakkı olarak tanımladığımız için, birilerinin özgürlüğü, başkalarının köleliği anlamına geliyor.
Sayfa 161 - Ortak Nokta Yayınevi, 2014Kitabı okudu