Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dinler, Değerler, Doruk Deneyimler

Abraham Maslow

Sayfa Sayısına Göre Dinler, Değerler, Doruk Deneyimler Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Dinler, Değerler, Doruk Deneyimler sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Dinler, Değerler, Doruk Deneyimler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doruk deneyimlerde meydana gelen özün algılanışı (Özbliş), dış nesnelerin, dünyanın ve bireylerin, insani ilgilerden daha kopuk, daha ayrı bir biçimde algılanmasına yol açar. Normal olarak, bizler her şeyi insani ilgilerimize uygunluğu ve kısmen bencilce yönelişlerimiz doğrultusuna algılarız. Doruk deneyimlerde ise nesneleri daha ayrışmış, daha nesnel ve sadece algılayıcıdan değil, genel olarak bütün insanlardan sanki daha bağımsızmış gibi algılayabilir duruma geliriz. Algılayan kişi, doğayı basit bir biçimde insanın amaçları doğrultusunda oluşturulmuş bir oyun alanı gibi görmek yerine, kendi içinde ve kendisiyle varolan bir biçimde görebilmektedir. İnsani amaçlarını doğaya yansıtmaktan kendisini daha kolay alıkoyabilmektedir. Kısaca, doğayı daha kişisel, insani, ben merkezci yolla kullanmak, ondan korkmak, sadece talep etmek ya da ona tepki vermekten farklı olarak, doğayı kendi Öz’ü içinde görebilmektedir. Yani, Özbiliş, insanın çevre ile ilgili algısının daha nesnel olmasını kılmakta ve bu nedenle, nesnenin doğasını, kendi içinde daha gerçekçi bir biçimde görmesine olanak vermektedir. Bu, Tanrısal ve yüksek insan algılayışı hakkında ufak bir açıklama idi. Doruk deneyimler, bizim normalden daha üst bir düzeyden bakmamıza ve böylelikle olağan olandan daha yüksek bir bakışa ve algılayışa sahip olmamıza olanak vermektedirler. Algılama ile doğru orantılı olarak da daha büyük, daha güçlü, daha geniş ve daha yüksek olmamıza olanak vermektedirler.
Doruk deneyim, kendi Özdeğerlerini içinde taşıyan, kendi gerçekliğini kendi içinde barındıran ve kendi kendini doğrulayan bir an, bir yaşantı olarak hissedilmektedir. Öylesine anlamlı, değerli hatta bir eşi bulunmaz bir deneyim olarak hissedilmektedir ki, onu doğrulama yönünde atılacak herhangi bir adım bile onun değerini ve saygınlığını yitirmesine neden olmaktadır
Reklam
Doruk deneyimler, ‘yaşam değerlidir’ ya da ‘yaşam anlamlıdır’ ifadesinin işletimsel tanımının bir parçası olmaktadırlar. Doruk deneyimlerde, özellik olarak uzay ve zaman arasında bir uyuşmazlık meydana gelir ya da hatta uzay ve zaman bilincinin kaybolması söz konusudur. Bu sonsuzluğun ve evrenselliğin deneyimlenmesi anlamına gelmektedir. Kişi, doruk deneyim yaşarken, geçen bir günü, birkaç dakikaymış gibi ya da yoğunlukla yaşanan bir dakikayı bir gün, bir yıl hatta sonsuza dek süren bir an gibi hissedebilmektedir.
Sayfa 43 - Kuraldışı YayınlarıKitabı okudu
Doruk deneyimlerin yaşantısı sırasında algılanan dünyaya ait tanımlayıcı özelliklerin, asırlardır insanların ebedi gerçeklik, manevi değerler, yüksek değerler ya da dini değerler olarak adlandırdıkları şeylerle hemen hemen aynı olmaları bize gerçeklerin ve değerlerin birbirinden bütünüyle ayrı olmadığını, bazı özel koşullarda, birbirleri içinde var oldukları gerçeğini göstermektedir.
Sayfa 44 - Kuraldışı YayınlarıKitabı okudu
Şimdiye kadar, insan doğası hakkında en etkili olan iki kapsamlı kuram vardır. Freud’cu kuram ve deneyci-pozitivist-davranışçı kuram. Ne var ki son birkaç yılda bu değişik gruplar, insan doğasını daha kapsamlı ele alan ve Üçüncü Güç diye adlandırılabilecek bir üçüncü kuram etrafında hızla birleşmeye başlamışlardır. Çağdaş psikolojide Üçüncü Güç olarak varolan kuram ve sistemler; sevgi, yaratıcılık, benlik, gelişim, organizma, temel gereksinim ve hazlar, kendini gerçekleştirme, yüksek değerler, öz, varoluş, oluşum, kendiliğindenlik, oyun, nükte, doğallık, sıcaklık, sevecenlik, egonun aşılması, nesnellik, özerklik, sorumluluk, anlam, aşkınbilinç deneyimleri, doruk deneyimler, cesaret ve bunlarla ilgili kavramlar ile ilgilenmektedir.
Sayfa 47 - Kuraldışı YayınlarıKitabı okudu
Ego alanının birbiri içinde erimesi, birleşmesi, ebedi olanın dünyevi olanla, kutsal olanın olmayanla birleşmesi. Birisi bunu ‘Gerçeğin şiirsel biçimde algılanışı ile şiirsellikten yoksun, gerçek olmayan sağduyu arasındaki ölçülemez boşluk’ olarak tanımlamıştı.
Sayfa 51 - Kuraldışı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Değerlerden yoksunluk, anomi, ahlaksızlık, köksüzlük, boşluk, umutsuzluk ve inanılacak, uğruna adanılacak şeylerin eksikliği gibi değişik biçimlerde ifade edilmiştir. Günümüzdeki tehlikeli boyutuna gelmesinin nedeni ise geleneksel değer sistemlerinin insanlığa sunmuş oldukları ile başarısızlıklarını kanıtlamış olmalarındandır. (içinde bulunduğumuz durum bunu kanıtlamaktadır.) Dahası, refahın ve zenginliğin, teknolojik gelişimin, yaygın eğitimin, demokratik siyasi biçimlerin hatta en dürüst ve en iyi amaçların barışı, kardeşliği, dinginliği, mutluluğu sağlamaktaki başarısızlığı bizi bütün çıplaklığı ve kaçınılmazlığı ile insanın yüzeysel olanla vakit kaybetmesi nedeniyle bunları engelliyor olması gerçeğine getirmektedir.
Sayfa 53 - Kuraldışı YayınlarıKitabı okudu
‘‘Bütünüyle insan bir kişi, belirli anlarda evrenin bütünlüğünü, onunla birleşmiş olduğunu ve evrenin içinde varolduğunu algılayan ve birlik olma arzusu ile dolu olduğu anda tamamen doyum bulmuş bir kişidir’’
İnsanların ‘düşük düzeyli gereksinimleri’ olduğuna ek olarak ‘yüksek düzeyli gereksinimleri’ de olması ve bu gereksinimlerin (örn: güvenlik, ait olma, sevgi, saygı…vs.), sadece diğer insanlar tarafından doyurulabildiği gerçeği nedeni ile ‘iyi kültür’ daha yüksek düzeyli gereksinimlerin doyurulmasını sağladığı gibi düşük düzeyli gereksinimlerin doyurulmasını da sağlamak zorundadır.
Sayfa 63 - Kuraldışı YayınlarıKitabı okudu
Geri16
69 öğeden 61 ile 69 arasındakiler gösteriliyor.