Diplomatın Karısı Gönderileri
Diplomatın Karısı kitaplarını, Diplomatın Karısı sözleri ve alıntılarını, Diplomatın Karısı yazarlarını, Diplomatın Karısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Peki ya senin mutluluğun?"
Paul omuz silkti. "Aslında artık mutluluk ne demek bilmiyorum."
"İçelim," dedi.
"Neye? Görevin başarısına mı?"
...
Paul başını iki yana salladı. "Mutluluğuna," dedi onun yerine.
"Mutluluk... Mutluluk seni yıllar önce bulmak olurdu"
"Simon iyi bir adam. Bana ve Rachel'a karşı iyi. Marek'in sana ve çocuklara karşı olduğu gibi. Ama Paul'le yaşadığım aşk gibisini..."
"...insan hayatında bir defa tadıyor," diye Emma cümlemi tamamladı.
Böyle bir hayat değildi beklediğim. Ama hayat dediğin böyleydi.
"Bak." Yaşlı bir çiftin sessizlik içinde yemek yediği köşedeki masaya baktım. "Buraya hemen her gelişimde onları görürüm. Ama konuştuklarını hiç duymadım."
"Yıllardır birliktelermiş gibi görünüyor," diye gözlemledim. "Belki de konuşacak konuları bitmiştir."
"Olabilir," diye beni onayladı Paul gülerek. "Belki de o kadar zaman birlikte olunca düşüncelerini yüksek sesle dile getirmeleri gerekmiyordur."
Gözlerini kırpıştırdı ve daha önce çimenlikte fark ettiğim o ciddi ifade bir kez daha yüzünde belirdi. Acıma değil bu, dedim kendi kendime. Başka bir şey.
Tüm yalınlığına rağmen bitmeyen "Acaba ne oldu ? " sorum ve asla uslanmayan güncel "dönem kitaplarına"olan sınırsız kredim sebebiyet ile devam edelim bakalım The Kommandant's Girl Serisine ...
Diplomatın Karısı
Matmazel Emnual
@emnual
·06 Ekim 2022 22:10
Konusu ve hikayenin geçtiği zaman dilimi merak ettiğim bir dönemdi . Zaten kitaba başlarken amacım da Polonya 'nın işgalinin farklı cephelerden nasıl göründüğünü anlamaktı. Bu konuda bana biraz yardımcı oldu sevgili Pam Jenoff fakat yeterince tatmin edici değildi sanki . Yorumlarında 
Bronz Atlı 'yı seven okurlar için bitirim olduğunu görmüştüm ,bu beklentiyle başaldığım için derin bir hayal kırıklığına uğradım.
Ne Yahudi direnişi yeterince iyi yansıtılımış ne de Nazi rejimi . Olayın bunca yıl sonrasında olmama rağmen ben bile bu denli çiçek böcekli zamanlar geçirlmediğini biliyorum.
Kitap olarak yorumlarsak da ben hiçbir şeyin tadını yeterince alamadım ne kocasını özleyen Emma'yı ,ne kumandan aşığı olan Anna'yı... Hepsi yarım , doğal taraf tutma içgüdüm dahi bu sefer ekarte oldu çünkü hiçbir karakterin yaptığı , iyilik, kötülük , fedakarlık yeterince derin anlatılmamış. Öyle çok kısa da deği aslında ama anlayamadım sebebini . Belki
çeviriden ötürüdür bilmiyorum ama bu kitapta genel olarak muzdarip olduğum şey yüzeysel olmasıydı ve ebedi eserlerin bu denli yalaşap olmasına gerçekten katlanamıyorum. Hele de böyle zor zamanların gerçek hikayeleri konu olunca ...
“Güzel olurdu, değil mi? Yani hayatını bir kişiyle geçirip birlikte yaşlanmak.”
Yaşlı bir çiftin sessizlik içinde yemek yediği köşedeki masaya baktım. “Buraya hemen her gelişimde onları görürüm. Ama konuştuklarını hiç duymadım.”
“Yıllardır birliktelermiş gibi görünüyor,” diye gözlemledim. “Belki de konuşacak konuları bitmiştir.”
“Olabilir,” diye beni onayladı Paul gülerek. “Belki de o kadar zaman birlikte olunca düşüncelerini yüksek sesle dile getirmeleri gerekmiyordur”
Böyle bir hayat değildi beklediğim. Ama hayat dediğin böyleydi.
Sayfa 157Kitabı okudu
