Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Diren Aklım / Başlangıç!

Burak Eldem

Öne Çıkan Diren Aklım / Başlangıç! Gönderileri

Öne Çıkan Diren Aklım / Başlangıç! kitaplarını, öne çıkan Diren Aklım / Başlangıç! sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Diren Aklım / Başlangıç! yazarlarını, öne çıkan Diren Aklım / Başlangıç! yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kapitalizm ne anı dinler ne de yerel kültür. Eğer paraya dönüştürülemiyorsa, mekanlarla, binalarla, sokaklarla kurulan duygusal bağlardan hiç hoşlanmaz. Sermayenin doğası, yeryüzünde erişebildiği her köşeyi kendisi için kullanılabilir ve geliştirilebilir birer market olarak düşünmeyi gerektirir.
Sabahları hevesle uyandığım, akşamları başımı keyifli bir yorgunlukla yastığa bıraktığım bir dünya istiyorum.
Reklam
Zorunlulukları ve yükümlülükleri hiç sevmiyorum, hele cumartesi günlerine ambargo koyanlarını.
Yalnızca yakınmayı, söylenmeyi, birbirimizle konuşurken hoşnutsuzluğumuzu dile getirmeyi biliyoruz. Harekete geçmek ve bir şeyler yapmak gerektiğinde, birçoğumuzda tık yok.
Son iki yıldır yanlış bir yerlerde, yanlış hayatları yaşıyormuşuz duygusu, daha da yoğunlaşıyor içimde. Başka bir seçeneğimiz yokmuşçasına kabullenip kanıksadığımız bu tatsız hayatlara gerçekten mahkum muyuz?
Beğenmediğimiz, işimize gelmeyen her şeyi, içinde yaşadığımız toplumun ve ona ev sahipliği yapan toprakların üzerindeki bir tür lanetin sonucuymuş gibi görmek, bir parça rahatlatıyor galiba bizi. Suçu ve sorumluluğu asla değiştiremeyeceğimize inandığımız bir kültürel yapının üzerine atarak, kendi edilginliğimize kabul edilebilir bir mazeret bulduğumuza inanıyoruz.
Reklam
Gücü elinde tutanların yaptığı tüm zorbalıkları sessizce onaylarken, direnmeye ve karşı çıkmaya çalışan kesimin başına gelenleri de adeta, "Oh olsun!" diyerek izleyen o amansız çoğunluğun üzerimizde yarattığı yılgınlık etkisi, çok daha güçlü ve can acıtıcı.
Bu ülkede hukuk, artık iyice eskimiş bir halının altına süpürülüp duran toz ve pislikleri görmezden gelerek her gün, "Ev tertemiz," yalanını söylemeye hizmet ediyor sadece.
12 Eylül faşizmini daha ilkokul sıralarındayken tanıyıp gölgesinden bile ürker hale getirilen, yılgın ve sindirilmiş bireyler olarak yetiştirildik biz. Abilerimize yaşatılan şiddetli travmalara yakından tanıklık ederek geçen yeniyetmeliğimiz sırasında cesaretimizi ve özgüvenizimi de aldılar elimizden ve bize itaatkar, uyumlu olmayı tek seçenek olarak sundular. Sesimizi yükselttiğimiz anda başımıza neler geleceği, abilerimiz üzerinden o kadar net anlatıldı ki bize, resmi otoritenin karşısına dikilmekten hep çekindik.
Sayfa 136Kitabı okudu
"Utanın ulan, utanın!" diye haykırmak gelirdi bazen içimden. Sokaklarda, otobüste, parklarda gördüğüm insanların yüzlerine öfkeyle bakardım. "Hepinizin en azından bir tanıdığının, bir komşusunun oğlu ya da kızı evinden alınıp götürül müş, o zindanlara tıkılmıştır. Nasıl koşullar altında yaşadıklarını, nasıl baskılara maruz kaldıklarını bilmiyor olabilir misiniz? On yedi yaşındaki çocuğu kılları kıpırdamadan tutup idam sehpasına çıkardılar, gazetedeki hüzünlü ama vakur fotoğrafını da mı görmediniz? Nasıl bir vicdandır bu, nasıl zalimlersiniz siz, eğer sizin bu sessiz ve kaypak alkışlarınız olmasaydı, bu kadar pervasızca zulmedebilir miydi cunta bu insanlara? Hepiniz suç lusunuz, hepiniz!"
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.