Bir yanda Avrupa görmüş yüksek tahsilli tayfun ve variyeti. Bir yanda ise zengin koca bulma uğraşı içine girmiş bânunun enteresan hikâyesi diyebilirim. Tayfuna göre insan boş bir kemik torbasıydi.Öldugu zaman hiçbir anlam ifade etmeyen boş bedenlereden başka birşey olmadığımızı düşünüyordu. Oysa sadık kölesi Nasıra herşeyin farkındaydı. Olacakları önceden gören Nasıra Efendisini uyarmıştı uyarmasina ama tayfun bir kere aşk illetine tutulmuş. Gözleri ve kalbi kapanmıştı. Velhasıl kulübe içinde namus bekçiliği için bekletilen İskelet dirilerek gerekeni yakmaktan geri durmadı...
Ah Cevri, Ah çocuksun.Sen bu memlekette işte kabiliyet arıyorsun!Bizde kazançlı bir hizmet duyunca kimse kabiliyeti muvazeneye lüzum görmez , hemen koşar ve o tarafında vaki olan bastırır.Ve daima en ehliyetsizler düdüğü çalarlar.
#Dirilenİskelet yaşam, ölüm, ölümden sonrası, ruh ve ruhun özgürce dolaşması gibi konuların kendine has mizahla anlatıldığı bir #HüseyinRahmiGürpınar romanıdır.
Yazarın külliyatında farklı bir konuyu ele almış olan romanda ayrıca cinsiyet eşitsizliğine, kalıplaştırılmış ahlak anlayışına ve birazda feminizme değinilmiştir.
Geceleri doktor Ferhat
"Akıllı insanlar kendileri gibi düşünmeyenlere deli derler. Ben de sizin için aynı hükmü verirsem kızmayınız. Ben sizin nazarınızda divane isem siz de benim indimde öylesiniz."