Diriliş Muştusu
Sezai KarakoçDiriliş Muştusu Gönderileri
Diriliş Muştusu kitaplarını, Diriliş Muştusu sözleri ve alıntılarını, Diriliş Muştusu yazarlarını, Diriliş Muştusu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan, görevini unuttu. İnsanın görevi, bu dünyayı ''ötekine yaklaştırmak'', ''ötekini'' de bu dünyaya getirmek.
Dünya bir cennet değildir. Hele, peşin verilmiş bir cennet, asla.
Bu dünyayı, ne yapıp yapıp "Öteki Dünya"dan haberdar kılmalı. Onunla tanıştırmalı. Unutmuş olduğu o dünyayı ona hatırlatmalı. Cennete doğru uzatmalı onu.
Bir yanda korkunç bir açlık ve sefalet, bir yanda da lüks, israf ve sefahat, mutlaka, insanlığı bir yere götürecektir.
Umutsuzluk yok. Gün gelir, gül de açar, bülbül de öter.
Gül, solsun, açmasın diye kükürt dumanına boğuluyor; bülbül, sussun, ötmesin diye, canavar düdükleri çalınarak ürkütülmek isteniyor.
Sayfa 109Kitabı okudu
barışa karşı kan, anarşi ve terör barikatı.
Sayfa 108Kitabı okudu
Ve gelecek zaman gelmeyecektir.
insanlık ruhu, susuzluktan çatlayacak, güneşte kavrulmuş kayalara dönmüştür. Ruhlarda umutsuzluk, kaskatı bir taht gibi kurulmuştur. Nefes alınıp veiilememektedir.
giderek karakışına doğru ilerleyecek, erbainlerine gömülecektir. Ve Bursa öyledir, Edirne öyledir, Manisa öyledir, Amasya öyledir, Konya Öyle, Diyarbekir, Erzurum ve Sivas öyle. Ve bunların her biri, şimdiden ölü bir Harput olmaya adaydır.
İstanbul, anlam ve madde olarak, en büyük yıkım ve çöküşe uğramış bulunuyor. Ama, ilk bakışta öyle gözükmeyen Pekin, daha gelişmiş olan Tokyo da eski Pekin ve Tokyo mudurlar Ve Paris eski Paris, Leningrad eski Petersburg mudur?
Çağımızda şehirler, dünyanın büyük şehirleri, anlamlarını yitiriyorlar süreklice.
Her doğan çocuk, bir sevinme sebebi olmaktan çok, bir kaygı konusu olmaktadır insanlar için.
Ahiret inancı, kitaplarda yazılı satırlar olmaktan öteye geçmedikçe, dünyataparlık, madde tutsaklığı, yani, ruhun zindan karanlığına mahkumluğu sona ermeyecektir.
Sayfa 85Kitabı okudu
Çağımızın üzerine çöken kabus, materyalizm kabusudur. İnsanlığı idare eden ipleri ellerinde tutanlar, boğazlarına kadar, maddecilik bataklığına saplanmışlardır.