Liberaller, realistlerin önerdiği içe dönük, kendi kendine yetmeyi hedefleyen ve askerî harcaması yüksek "güvenlik devleti" modeli yerine, dışa açık ve ortak güvenlik anlayışına bağlı olan "ticaret devleti" (trading state) (Rosecrance 1996) modelini benimser. Ayrıca, askerî ve ekonomik zorlayıcı güç (hard power) yerine kültürel çekiciliğe ve ikna etmeye dayalı yumuşak güç (soft power) kullanmayı tercih eder (Nye 1990). Ancak liberallerin bir kısmı liberal ağları genişletmek ve demokrasiyi yaymak için gerekirse şiddete ve tek taraflı eylemlere başvurulabileceğini savunmaya başlamıştır (Doyle 2012). Hatta George W. Bush hükümetinin 2003 yılında Birleşmiş Milletler'i devre dışı bırakarak gerçekleştirdiği Irak işgalini realistlerin değil, çoğunlukla demokrasiyi aktif olarak dünyaya yayma söylemini benimseyen "ofansif liberallerin" (Miller 2010) ve onlardan esinlenen yeni muhafazakârlık (neoconservatism) ideolojisinin- desteklediği gözlemlenmektedir. Doyle'a göre (2012) ofansif liberaller "demokrasi için haçlı seferi" (crusade for democracy) ilan edecek kadar maceraperest ve saldırgan (liberal imprudence) dış politika yürüterek daha çok savaşa sebep olmaktadır.