Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kelimeler ve Remizler Mazmunlar ve Mefhumlar

Divan Edebiyatı

Agah Sırrı Levend

Divan Edebiyatı Sözleri ve Alıntıları

Divan Edebiyatı sözleri ve alıntılarını, Divan Edebiyatı kitap alıntılarını, Divan Edebiyatı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kıble-gâh-ı Kibriyâdır yıkma kalbin kimsenin"
Sayfa 28
Ne çâre “kün” emri zuhûra geldi Mahlûkât ve eşyâ hep zâhir oldu Her rûh kendisini bir yolda buldu Îmân ve ikrârı ben sana didim Harâbî
Reklam
Cihân içre Melekşâh'ın Nizâmü'l-mülk'ü var ise Benim de sen nizâm-ı devlet-i nusrat-me'âbımsın
Sayfa 151 - Nedîm
İbrâhîm Hakkı'nın Maʼrifet-nâme'sinden: Kim ki boyudur tavîl Sâde-dil olur cemîl Kim ki boyudur kasîr Hilesi vardır kesîr
Sayfa 231
Bildiğiçün sulb-i pâkinden zuhurun ya Rasûl İtmedi "lâtekreba" nehyinden Adem ictinâb İkinci mısradaki "lâtekreba" kelimesi sure-i Bakara'daki şu ayete işarettir: "Ve biz Adem'e "Sen ve zevcen cennette sakin olun. Ve istediğiniz gibi cennet meyvelerinden yiyin. Lakin bu ağaca yaklaşmayın, yaklaşırsanız ikiniz de nefsinize zulmetmiş olursunuz", dedik.
Sayfa 110
Mahmûrluğum mestî-i Mecnûn'a değişmem Mecnûn'luğum 'akl-ı Flâtûn'a değişmem
Sayfa 172 - Riyâzî
Reklam
Sihr içün Tebbet-i vârun okuma Rukye-hânlık ile efsûn okuma Olmayup sihr-i harâma meyyâl Şi're sa'y it ki odur sihr-i halâl
Sayfa 224 - sünbülzâde vehbî
Ma'lûme iken nükte-i "el'âne kemâkân" Sad-hayf ki oldun yine pür-hâb ü fesâne Dil-şîfte-i hüsn-i ezel çeşm-i şuhûduz Hayret-zede-i âyîne-i reng-i vücûduz (Sâmî) Buradaki "el'âne kemâkân" şuna işarettir: Hazret-i Ali, Peygamber'den "Allah vardı; onunla beraber bir şey yoktu" mânâsına gelen "كان الله ولم يكن معه شئ" hadisini işittiğinde "الا ن كما كان" (el'âne kemâkân) demiştir ki "hâlâ da öyledir" mânâsındadır.
Sayfa 24
Baş açup kapuna geldim küşâd it hâne-berdûşum Beni bir pulluk itti zâr idüp bu şeşder-i dünyâ Itrî
Sayfa 251
Kasr-i şer'inde Ebûbekrü Ömer ol Şâh'ın Dahi 'Osmân ü 'Alî oldular erkân-ı bina Biri sıdk ile biri 'adl ile bî-hemtâdır Biri hilm ile biri 'ilm ile ferd û yektâ Birisi bahr-ı 'atâdır birisi kulzüm-i dâd Birisi kân-ı hayâdır birisi genc-i sehâ
Sayfa 80 - nazîm
Reklam
"Bârgâh-ı Cenâb-ı Mevla'yı Arama âsmânda kendine gel" Burada "kendine gel" hitabı hem ihtar hem de "kendini tanı" mânâsında kullanılmıştır.
Sayfa 27
Tecellinin nasıl vukua geldiğini Allah'tan başka kimse bilmez. Ancak âlem, tecellinin vukuu halinde "hâdis" ve hemen aslına rücuu ile de "fâni"dir. Fakat, bu tecelliler o kadar serî ve daimîdir ki, iki tecelli arasında hiç fâsıla hissedilmez ve böyle devam eylemekle biz, mevcudatı daimî farz ederiz.
Sayfa 25
Nân-ı hüşk ile kanâ'at gibi bir nî'met mi var Künc-i istiğnâ gibi bir gûşe-i râhat mı var
Sayfa 97 - şeyhülislam yahya
Aynada akseden her şekil nasıl bir gölgeden ibaretse, bu eşyanın da hakiki bir mevcudiyete malik olamaması, bir gölge ve bir hayalden ibaret olması gayet tabiidir. Cenab-ı Hak bir ân tecelli etmemeyi murat etse, derhal bütün bu mümkünat ve mezâhir, o anda mahv u zail olur. Şair bunu şöyle ifade ediyor: Tahkik olunsa nakş-i temâsîl-i kâ'inât Yâ hâb ü ya hayâl ü yehut bir fesânedir Diğer bir yerde de şöyle diyor: Sûrette nazar eyler isen sen ile ben var Ammâ ki hakikatte ne sen var ne ben var Bu mümkünata mevcut denmesi mecazidir. Tecelliye mazhar olmaları itibariyledir. Kendileriyle kaim vücutları yoktur. Şu halde eşya, Hakk'ın vücudu ile mevcut, kendi zatı itibariyle madum olmuş olur.
Sayfa 24
Tecribe ittim nice kez ben hele Hiç umamam sarıdan eylik gele Böylecedir kavl-i kibâr-ı fuhûl Mazhar-ı "lâhayre fi'l-asfer"dir ol* Gözleri gök sakalı da zerddir Andan ümîd olunacak derddir
Sayfa 233 - Yümnî'nin Hâre-nâme adlı mesnevisinden
57 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.