Divan Edebiyatı Beyanındadır

Abdülbaki Gölpınarlı

Divan Edebiyatı Beyanındadır Gönderileri

Divan Edebiyatı Beyanındadır kitaplarını, Divan Edebiyatı Beyanındadır sözleri ve alıntılarını, Divan Edebiyatı Beyanındadır yazarlarını, Divan Edebiyatı Beyanındadır yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anadolulu vezirler, sırası gelince «Türk> diye sögülür ve Fakirî TariIat> ında Rumi’yi, yani şehirli münevveri zarafetle, bilgiyle övüp bunların kimisinin kâtip, kimi- sinin şair (yani hepsinin de dalkavuk) olduğunu söy- ledikten sonra münafık, ve birbirini çekemez olduklarını da ilâve eder . Türke, yani köylüye gelince derki: «Sırtında kürk, başında börk. Ne mezhep bilir, ne dinden anlar. Aptes filan şöyle dursun, yüzünü bile yıkamaz. Mezhep ehli daima bu sözü söylerler : Yarabbi, aşağılık kişiyle çoban şerrinden sen sakla!
Şehir ve şehirlinin hakikî bir izi bile bulunmayan divan edebiyatında köyü ve köylüyü aramak, o ka- dar abes bir külfet ki ! Divan edebiyatında köyün izi yoktur ama köylünün sözü vardır. Bu edebiyatla köylü «Türk> dür.
Reklam
Eskilerce bir İnanış vardır : Kitabınn ilk yaprağının üstüne «Yâ kebîkec» yazılırsa güve yemez. Kebîkec, kitapları güveden koruyan meleğin, yahut cinin, şeytanın adıdır. Hocanın bİri, mollasından bir kitap ister. Molla, kitabı eline alınca bakar ki lime lime; güve delik deşik etmiş. Hocam der, kitabı güve yemiş !Hoca bağırır: Ya Kebîkec yazmadın mı? Molla cevap verir« Yazdım, yazdım ama önce Kebîkeci yemiş de sonra kitabı yemiş. Yangına karşı evleri koruyan «Ya Hâfız * levhasiyle kitapları koruyan «Ya kebîkec yazısı, asırlarca bir iş göremedi; levha kırıldı, Kebîkec yendi. Zaman güvesi, artık divan edebiyatının perilerini de, bu perinin ilham ettiği baharı da, hazanı da, neşeyi de, elemi de ve bütün mecazlar saltanatını da yedi, bitirdi, önce Kebîkeci yedi de sonra Öbürlerini!
Divan Edebiyatı, şöyle hülasa edilebilir '• Kelimeler üzerine kurulmuş mecaz saltanatı. Bu saltanatın hüküm sürdüğü zihinde kelimeler, fikirlerin kalıbı değildir ; her an fikir, bu kelimelere kalıp olur. Fikirler, kelimelerle ifade edilmez kelimeler, fikirle ifade edilir !
hülasa : özet
«Bu yıl samurunu kırmızı şala kaplat, yani siyah saçlarını al yanaklarına dök. Lâle bulunmazsa eline şarap kadehini al da ey yürüyen selvi, güz mevsiminin hükmünü böyle ver!»
Sayfa 23 - nedim
Şeyhülislâm Yahya da der ki: «Güller de açılmadı, ağlayan bülbülün sözüne kim kulak verir artık? Zavallı, halini kime şi' kâyet edecek?»
Sayfa 22 - Bahar
Reklam
32 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.