Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Doğa Bilimleri Üzerine

Aristoteles

Doğa Bilimleri Üzerine Gönderileri

Doğa Bilimleri Üzerine kitaplarını, Doğa Bilimleri Üzerine sözleri ve alıntılarını, Doğa Bilimleri Üzerine yazarlarını, Doğa Bilimleri Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
çünkü hatırlama adeta bir tür sondur: zira hatırlayan, daha önce bunu gördüğünü, işittiğini ya da ne tür benzeri dene­yimlerse söz konusu olan, öyle olduğu sonucunu çıkarır ve bura­da adeta bir tür araştırmadır söz konusu olan. bu doğal olarak yal­nızca düşünme yeteneği de olan canlılara aittir. çünkü düşünmek de bir tür sondur.
Sayfa 82 - morpa kültür yayınları.Kitabı okudu
...çünkü iyi bir belleği olan insan­lar, aynı zamanda iyi bir hatırlama yeteneğine sahip değildirler, tersine genel olarak ağırkanlı insanların daha iyi bir belleği var­dır; hareketli ve uyanık olanların ise daha iyi bir hatırlama yete­neği.
Sayfa 73 - morpa kültür yayınları.Kitabı okudu
Reklam
Alışkanlık ikinci bir doğamız gibidir. Bir şeyi çok düşünürsek onu daha kolayca hatırlarız. Doğada bir takip olduğu gibi alışkanlıklarda da benzeri bir durum söz konusudur ve sık tekrarlamak ikinci doğanın ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Hafıza ne zaman harekete geçse insan bu şeyi daha önceden gördüğünü söyler ya da duyduğunu hatırlar. Yani hafıza algı ya da varsayım değildir, zamanla ortaya çıkan farklı bir güncellemedir.
Herkes görme organının ateşten olduğunu düşünür, çünkü yanlış bir öncülden hareket ederler. Eğer gözlerinizi yumup sıkıca hareket ettirirseniz kıvılcım gördüğünüzü zannedersiniz. Oysaki bu karanlıkta ya da göz kapakları kapatıldığında ortaya çıkar, çünkü göz ancak göz kapakları kapatıldığında kapanır. Bu durumda bir problem ortaya çıkmaktadır. Bu da kendi kendini algılamanın farkında olmamanın olanaksızlığıdır, eğer bu olanaksızsa tersi de olanaksızdır.
Tüm Yunan düşünürleri gibi Aristoteles de ahlaklılığın amacı olan iyi hayatın, ancak iyi düzenlenmiş bir toplulukta gerçekleşebileceğine inanır. Bu nedenle külliyatta etikle ilgili eserleri politikaya ya da siyaset felsefesine ilişkin eserler takip eder.
Sayfa 18
Reklam
Aristoteles açısından doga bilimlerinin belirleyici ilkesi, bu bilimlerin konu aldığı nesnellerin insan eyleminden bağımsız olmalarıdır. Pratik ve yaratıcı/üretici bilimler, konu aldığı şeylerin gerçekleşmeleri veya ortaya çıkabilmeleri için insanın eylemine veya ustalığına ihtiyaç duyarken doğa bilimlerine konu olan varlıkların hareketlerinin nedeni onlara dışsal değildir.
Sayfa 13
Bilgi, olduğundan başka türlü olamayanın bilgisi olsa da doğa bilimleri, değişen doğadaki değişmeyen yasaları araştırır. Buna göre, Aristoteles açısından doğa dünyası değişse bile, onu yöneten yasalar değişmez; doğa bilimleri, işte bu yasaları konu alır.
Sayfa 13
Bilimler, insanın sırasıyla bilme, eyleme ve yapma ya da yaratma gibi üç temel etkinliği bulunduğu gerçeğinden hareketle sınırlanırlar. Pratik bilimler, bilgiyi bizatihi kendisi için değil, eylem için bir kılavuz, bir araç olarak ister. Pratik felsefenin kapsamı içine giren disiplinler siyaset felsefesi ve etiktir. Bu iki disiplin, insanın farklı koşullar altında nasıl eylemesi gerektiğiyle ilgili bilimler olup, özellikle iktisat, retorik ve strateji gibi bilimler, siyaset felsefesine tâbi bilimler olarak ortaya çıkar.
Sayfa 11
Bilimlerin varlığın farklı yönlerini ya da alanlarını farklı yöntemlerle ele aldıklarını söylerken bilimlerin özerklik ya da bağımsızlığından etkilenen Aristoteles, aynı çerçeve içinde insan bilgisinin, birleşik bir bütün olmadığı gibi, bağlantısız bir çeşitlilik de oluşturmadığını ima etmekteydi. Bu yüzden, şemsiye terim olarak “varlığı” kullanan; varlığın farklı alanları olduğunu, dolayısıyla farklı konuları, amaçları ve başlangıç noktaları olan farklı bilim dallarının var olmasının son derece doğal olduğunu savunan Aristoteles, buna göre bilimleri üçe ayırır: Poetik (poetike), pratik (pratike) ve teorik (theoriteke) bilimler.
Sayfa 12
Reklam
Aristoteles, tıpkı Sokrates gibi, onu ortadan kaldırmaya karar vermiş politikacılar tarafından, “dinsizlik” ithamıyla mahkemeye verilir. Fakat Aristoteles Atinalıların “felsefeye karşı ikinci bir cinayet işlemelerine engel olmak” amacıyla, 322 yılında Atina’dan ayrılır ve bir Makedon garnizonu olan Khalkis’e sığınır.
Sayfa 12
Bugün “Aristoteles külliyatı” diye geçen, özgün haliyle Grekçe 1462 sayfadan oluşan eserler bütünü, bu derslerin, kendisi ya da öğrencileri tarafından tutulmuş notlarından oluşur.
Sayfa 11
İskender’in, müzedeki eşyaları toplayabilmesi için Aristoteles’e önemli bir para verdiği ve Makedonya İmparatorluğu’nun sınırları içinde yaşayan tüm avcılara ve balıkçılara, gözlemledikleri, bilimsel değeri olan her şeyle ilgili üstadı bilgilendirmelerini emrettiği anlatılır.
Sayfa 10
Atinalı olmaması dolayısıyla Atina’da mülkiyet hakkı bulunmayan Aristoteles’in, kentin kuzeydoğusunda, Lykabettos tepesi ile İlissos arasında uzanan korulukta kiralamış olduğu birkaç binadan oluşan okulun içinde, dersliklerin yanısıra İskenderiye ve Bergama kütüphanelerine örnek oluşturan yaklaşık beş yüz yazma eserlik kütüphane; büyük bir harita koleksiyonu ve doğa tarihiyle ilgili derslerde sıklıkla başvurulan bir eşya müzesi bulunmaktaydı.
Sayfa 10
Platon’un sağlığında “okulun beyni” olarak görülen Aristoteles, Platon’un ölümünden sonra Akademi’de, hiç hoşlanmadığı, “felsefeyi matematikleştirme” eğilimine ağırlık verilmesiyle okuldan ayrılır.
Sayfa 9
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.