Doğu Batı - Sayı 9 kitaplarını, Doğu Batı - Sayı 9 sözleri ve alıntılarını, Doğu Batı - Sayı 9 yazarlarını, Doğu Batı - Sayı 9 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Söylem Üstüne Söylem tabiri, Foucault’un kendi bilgisini ifade etmektedir. Bunu açıklayabilmek için Foucault’daki bilgi kavramsallaştırmasını anlamak gerekir. Foucault’da bilgi, hem iktidarla ayakta duran söylemlere gereksinim duymasından dolayı, hem de bilginin kullanımının stratejik olması nedeniyle iktidar olgusu olarak ele alınmaktadır.
Ey hasretiyle geniş dünyayı bize dar eden Sevgili, bizim için seninle birlikte bulunmak bir kıvançtır. Fakat sen bizden sıkılıyorsun. Biz seninle barışık, sen bizimle kavgalısın. Nihayet sendekinin kalp mi, yoksa taş mı olduğunu söyleyecek misin?
Bu çerçeve, şimdiye kadar yaptığımız noktalan toparlarsak, eleştirel yorumu anlama eylemine götü ren/dönüştüren beş aşamayı içermektedir; (i) temel inanç ve varsayımları içeren "sembolik alan" (ii) gelenekle kazandığımız pratikleri ve alışkanlıkları içeren "pratik alan" (iii) dene yimlerimizi ve tarihselliğimizi içeren "öznel alan'' (iv) eleştirel yorumu ve anlamayı içeren "yorumbilgisel alan" ve (v) eleştirel diyaloğu içeren ve ötekiyle, farklılıkla kurulan "iletişimsel alan".
Din, siyasal bir hareket olarak, sosyolojik bir olgu olarak ve bir söy lem olarak, ne yok oluyor ne de sadece özel alanda bireysel bir inanç olarak yaşanıyor. Aksine din, kamusal alanın örgütlenmesinde ve kurul masında önemli bir rol oynuyor; geç-modem zamanların en etkili grup taleplerinden ve kimlik kodlarmdan birisi ve en etkili alternatif modemite söylemleri içinde belki de hegemonik olanı. Globalleşen dünyayı simge leyen kültür savaşlarının en önemli sembollerinden biri olan ve ortadan kalkacağı varsayılan din, bugünün siyasal yaşamının egemen kodlarından birisi olarak yaşamını sürdürüyor.
Zygmunt Bauman'ın tanımıy la "parçalanmış/riskli/güvensiz bir yaşam"sal alana sokuyor bizleri ve "iyi-kötü ekseni"nden önce bir alanda "ahlaki bir benlik" olarak kendimi zi tanımlamaya zorluyor.5
Özgürlük asla doğuştan edinilmez, ona ancak riskler alarak ve toplumsal beklentiden biraz da olsa saparak ulaşılabilir. Özgür lük sıradan formlarından sıradışı formlarına kadar her zaman bir risktir, hatta çoğu zaman kendini b!le riske edebilir.
. Ama bence Foucault'nun asıl vurgulamak istediği ve sos yal bilim çalışmaları için ufuk açıcı olan, "'kendilik teknolojilerinin"
sıradan hayatlardaki sıradan insanların. sıradan davranışlarına gizlenmiş olmasıdır. Yani birçoğumuzun çok sıradan olduğunu düşündüğümüz bazı davranış setleri, aslında o davranışı yapan kişiler için kendilerine yarat tıkları "davranış barınakları" hatta bazen "direniş ritüelleri"nin temeli olabilir. Bu seçilen ruj renginden dinlenen müziğe kadar alabildiğine ge niş bir davranış yelpazesinde, kişiliği sürekli inşa, diğerlerinden ayırma ve koruma projesidir. Bu projenin tek mimarı ve sahibi kişinin kendisidir