Kitabın bu kadar zekice yazılması, aklım almıyor cidden. Poirot’nun bulguları, her delili, her duyduğu kelimeyi tek tek incelemesi akıl almazdı. Armstrong’ların yaşadıkları trajedi gerçekten kabul edilemez. Çok acımasız, çok sinir bozucu bir olay. Bu kitapta herkesin oynadığı rolü algılayabiliyor insan.
Ben Agatha Christie zekasını görüyorum, kısa yazmayı sevdiğini de biliyorum hem de detaycılığına rağmen. Ama anlatım tarzını asla sevemiyorum. Soğuk geliyor bana, seviyeli geliyor hep. Sanki gerçekten okuyucu ile yazar arasında bir sınır varmış gibi, koca bir duvar. Böyle hisseden başka biri var mı bilmiyorum. Kitaba çok yorum yapamayacağım. Herkes yalan söyledi, herkes adamı manipüle etmeye çalıştı. Linda’nın oyunculuğu cidden rahatsız ediciydi. Yani kadından hep nefret ettim çok konuşuyor diye. Hep beynimde gereksiz bir karakter olabileceği yankılanıyordu. Agatha Christie o kısma mükemmel dokunmuş. Bazı karakterlere katil olamaz gözüyle bakıyorsunuz hemen. Bu olayı kapatan ve Yugoslav polisine katilin dışardan biri olabileceği fikrini verebileceklerini söyleyen herkesten nefret ettim. Poirot dahil. Çünkü adalet ararken kanlı bir yola girdi hepsi. Hepsi sonunda yakalanabileceklerini kabul ederek girdiler bu işe, öyle değil mi? Bu kadar rahatça olayın üstünün kapatılması beni çok rahatsız etti.