Al Murtaza'ya vardığımızda annem, orada bulunan babama "Pinkie bugün ilk kez çarşaf giydi" dedi. Babam biraz düşündü ve sonra , "Çarşaf giymek zorunda değil" dedi. "Hz. Peygamber en iyi peçenin , gözlerin arkasındaki peçe olduğunu söylemiş. Bırak onu kıyafetiyle değil, aklıyla ve karakteriyle yargılasınlar." Böylece ben gri yaşamdan kurtulan ilk Bhutto kadını oldum.
Temmuz 1977'de on yaşında olan bir çocuk temel haklarından habersiz olarak büyümüş, on dokuz yaşında bir genç olmuştu.Onlar acaba şimdiye kadar asla sahip olmadıkları haklarını isteyecek kadar cesur muydular?
Son gün defterime, "Sonuçta ölüm gelecek ve ben ondan korkmuyorum," diye yazdım..."Rejimin hayvanları sadece insanları yok edebilirler, ama fikirler kalır. Demokrasi kavramı yaşayacak ve onun zaferiyle bizlerde yaşayacağız. En azından bu şekilde yaşamaktan kurtulacağız..."
Bizim kararlılığımız dağlardan daha güçlü, Himalayalardan daha yüksektir. Devrimciler diktatörlere hiç bir zaman boyun eğmezler. Bize hayatımızı Ziya değil, Allah vermiştir.
Zalime boyun eğmektense ölmeyi yeğlerim. Teslim olmak bizim prensiplerinden biri değildir . Sıkı yönetim korkusuyla bie eşeğe at yada siyaha beyaz diyecek değiliz....
Ziya ül-Hak boynumu kesebilir ama eğemez onu... Biz şehitler kanımızı dökmeyedevam edeceğiz. Döktüğümüz kanlar inşallah bir gün halkımızı kurtaracaktır... Bizler sonsuza kadar yaşayacağız...
Al Murtaza'ya vardığımızda annem, orada bulunan babama "Pinkie bugün ilk kez çarşaf giydi" dedi... Babam biraz düşündü ve sonra , "Çarşaf giymek zorunda değil" dedi. "Hz. Peygamber en iyi peçenin , gözlerin arkasındaki peçe olduğunu söylemiş. Bırak onu kıyafetiyle değil, aklıyla ve karakteriyle yargılasınlar..." Böylece ben gri yaşamdan kurtulan ilk Bhutto kadını oldum...
“Bizim kararlılığımız dağlardan daha güçlü, Himalayalardan daha yüksektir. Devrimciler diktatörlere hiç bir zaman boyun eğmezler. Bize hayatımızı Ziya değil, Allah vermiştir.
Zalime boyun eğmektense ölmeyi yeğlerim. Teslim olmak bizim prensiplerinden biri değildir . Sıkı yönetim korkusuyla bile eşeğe at yada siyaha beyaz diyecek değiliz....”