Doğu'nun Prehistoryası
Gordon ChildeDoğu'nun Prehistoryası Gönderileri
Doğu'nun Prehistoryası kitaplarını, Doğu'nun Prehistoryası sözleri ve alıntılarını, Doğu'nun Prehistoryası yazarlarını, Doğu'nun Prehistoryası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sumer dili her yerde konuşuluyordu. Büyük tanrılar ve onların Eridu ve Ur'daki tapınakları her tarafta itibar görüyordu. Fakat krallık, dilin ve dinin birleştirici kuvvetinin zıddına hareket etmiştir. Kral, haddi zatında muayyen bir sitenin şefi idi ve kudretini komşu devletlerin hesabına kuvvetlendirmeği araştırıyordu. Babilonya'nın serveti ve insan kudreti, kısmen olsun, bağımsız şehir devletleri arasındaki değersiz ve yok edici mücadelelerle harcanmıştır.
Sayfa 144 - Türk Tarih Kurumu, 4. BaskıKitabı okuyacak
El-Ubeyd medeniyeti çoktan ferdileşmiş ve özelleşmiş bir medeniyettir.
Mezopotamya'nın tarihi, istilâlar ve Elam, Guti, Awan, Hitit, Asur, ve Geldani esaretlerine düşmek devirleriyle noktalanmıştır.
Fakat bakırdan olta iğnesi ilk defa Menes sülalesi zamanında meydana çıkar.
Müşterek mezarlar ortadan kalkar, köpekler artık efendileriyle birlikte gömülmezler ve mezarlarda silahlar çok daha seyrekleşir.
S.D. 42'den sonra uzun dişli taraklar ortadan kalkmıştır. Onun yerine bazan saç iğneleri ve kombine olarak kısa dişli taraklar geçmiştir.
Predinastik taş kaseler sırf ince taneli sahralardan ve bilhassa basalt ve albatrdan yapılmışlardır.
Babilonyanın birleşmesine doğru müteakip safha, yerli bir Sumerli tarafından değil, fakat yeni şehrin Sami hakimi olan Sargon tarafından başarılmıştır. Başka bir yabancı: Amorrit Hammurabi'de beş yüzyıl sonra Sargon'un eserini tamamlayacaktır. Bununla beraber, hiç bir şey bizi istila faraziyesini kabule zorlayamaz. Sumer'ler arkayık devrinden önce, Sumer'de yaşıyorlardı ve Ur'un ilk kralları hiç olmazsa Sumer'li adlar taşırlar.
Sayfa 139Kitabı okudu
Bu fetih keza Sumer'e bahşeylediği kuvvetli bir ordu sayesinde Sumer medeniyetini Babilonya'nın sınırları dışına bile çıkaracak ve aynı zamanda faydasız bir kaç şehir de ortadan kaldıracaktır. Şehirli bir medeniyetin yaratılması daima harpçi hakim süvari bir kastın egemenliğinde gören Mengin, bu fatihlerin Orta Asya'dan geldikleri ve beraberinde at getirdiklerini zannetmektedir: (Fakat atın mevcudiyeti daha Cemdet Nasr'da tespit edilmiştir). Cantenau da Heredos ve Marco Polo taraflarından yazılmış olan Asyalı göçebelerin mezarları ile Ur mezarları arasındaki benzerlik üzerinde ısrar etmektedir. Lakin, yalnız arkeolojinin izlerini meydana çıkarabileceği maddi medeniyet sahasında bu nomadların az orijinallik sahibi oldukları ve daime hükümleri altına girenlerin medeniyetlerini temessül eyledikleri kabul olunmaktadır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Kral mezarında gümüşten bir kayığın ve basit kimselerin muahhar mezarlarında ziftten kayıkların bulunması Mısır ile münasebete ait yeni bir delildir. Bunları hemen, eski imparatorluktan itibaren kabul olunan Nil'in cenaze kayı ile mukayese etmek istenilmiştir. Mukayese yanlış neticeye ulaştırabilir. Çünkü Babil edebiyatına nazaran kayığa Mısır'lıların düşündükleri gibi ölünün seyahati değil de mesela günahların nakli gibi başka görevler atfetmek mümkündür.
Sayfa 134Kitabı okudu