Dokuz Yüz Katlı İnsan
Mustafa MerterDokuz Yüz Katlı İnsan Gönderileri
Dokuz Yüz Katlı İnsan kitaplarını, Dokuz Yüz Katlı İnsan sözleri ve alıntılarını, Dokuz Yüz Katlı İnsan yazarlarını, Dokuz Yüz Katlı İnsan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Din gerilediğinde, aşkınlık ihtiyacı artıyor ve insanoğlu bilinçdışı da dahil olmak üzere tüm kaynaklarını/potansiyelini bu gerilimi aşmak için devreye sokuyordu.
Bir tür nörotik acı sayılan bu gerilimi azaltmak için o dönemde elde bulunan en harika enstrüman, ampirik-bilimsel yaklaşımdı.
.
Sayfa 412 - KaknüsKitabı okudu
İnsan bedeninin, modern tıbbın henüz açıklık getiremediği bir iç kanal ve enerji zenginliğine sahip olduğu görülüyor.
Bu durum akupunktur gibi bilimselliği kanıtlanmış bazı metotlarla da teyid ediliyor.
.
Sayfa 411 - KaknüsKitabı okudu
Reanimasyon (kalp ve solunumun durması sonrasında tıbbi müdahale ile yeniden çalıştırılması) geçirmiş insanlarda, kültürel/dini arka planları ne olursa olsun, ölüme yaklaşma anında bu insanlar bir tünelde ilerliyor, gözleri kamaştırmayan beyaz bir ışığa doğru yaklaşıyor ve bazen melek benzeri varlıklar veya yitirdikleri yakınları ile görüşüyorlardı. 1980'de yapılan bir Gallup araştırması ABD'de 80.000 insanın, söz konusu ölüme yaklaşım yaşantısını bilfiil tecrübe ettiğini gösterdi.
Sayfa 403 - KaknüsKitabı okudu
Modern psikolojinin soma/ beden ile sınırlı kalma tehlikesi ortaya çıktı. Halbuki tüm tecrübeli hekimlerin bildikleri gibi, nefsi rahatsızlıklarda en etkin ve en kalıcı tedavi, farmakoterapi/psikoterapi/sosyoterapi üçlüsünü bir arada uygulayan yaklaşımdı.
Sayfa 402 - KaknüsKitabı okudu
Modern psikoloji palyatif / yüzeysel olarak birtakım başarılara imza atmış olsa da, çevresel kirlenmenin ana nedeni olan nefsi ve varoluşsal kirlenmenin önüne geçememiştir. Psikosomatik tıp, soma / beden'in yanına psişe/nefsi koyarak, bu ikisinin birbirinden ayrı telakki edilemeyeceğini kanıtlamış olsa da, psikoloji bilimi "soma/beden" bilimine nispeten çok daha az gelişmiştir.
Sayfa 400 - KaknüsKitabı okudu
Duygu nuru insanı toprak yönüne çeker.
Hakk'ın nuru ise onu yücelere, mana alemine doğru götürür.
Hz. Mevlana
.
Sayfa 396 - KaknüsKitabı okudu
Metafiziği yaşayamama gerilimi (ve nefs katlarında düşüş) yoğunlaştıkça bu temayülün artacağına kesin gözle bakılabilir. Şeytana tapmadan, uzaylılarla hasbihale; şakra uyandırmadan, doğum öncesi tecrübelere uzanan çok geniş kapsamlı bir "pazar"la karşı karşıyayız. İşin ilginç ve korkutucu yanı, bu pazar müdavimlerinin pek o kadar da "uçuk" insanlar olmaması. Aralarında, mesleğinde başarılı tıp doktorları, avukatlar, akademisyenler, hakimler ve subaylar da var. Özellikle rasyonel zekası gelişmiş ama latif zeka alanında yeterince eğitilmemiş, belirli bir olgunluğa ulaşamamış insanlar, bu konuda inanılmaz bir "saflık" gösteriyorlar.
Sayfa 392 - KaknüsKitabı okudu
Psikolojik rahatsızlıkların çözümünden...
İnfak ve îsârı hayat tarzı olarak benimseyip gelecek nesillere örnek olmamız gerekir.
..
Sayfa 392 - KaknüsKitabı okudu
Ölünüz, ölünüz; bu ölümden korkmayınız! Çünkü, ölümle şu kirli topraktan kurtulur, göklere, ötelere yükselirsiniz!
Ölünüz, ölünüz; bu nefs-i emmareden yakanızı sıyırınız! Çünkü bu nefis bağ gibidir, zincir gibidir; siz de, o zincir ile bağlanmış birer esir gibisiniz!
Ölüşünüzde bir dirilik vardır! Hz. Mevlana
Sayfa 390 - KaknüsKitabı okudu
Tüm modern psikoterapi ekollerinin trajedisi, hedonist, özsever ve pragmatik bir varoluşu, "bi lerek veya bilmeyerek" teşvik etmeleridir.
Psikanaliz çıktığından bu yana dünya bir adım ilerlememiş, tam tersine sürekli geriye doğru gitmiştir.
.
Sayfa 389 - KaknüsKitabı okudu