Miguel de Cervantes'in ölümsüz eseri Don Kişot, sayfalarını açtığınız anda sizi fantastik bir maceraya sürüklüyor. La Mancha'lı hidalgo Don Kişot, şövalye romanlarına fazlaca kafayı takmış ve kendini kahramanlık hikayelerinin içinde bulmuş bir adam. Atı Rocinante ve yardımcısı Sancho Panza ile birlikte çıktığı yolculuk, kahkahalara boğulacağınız ve aynı zamanda derin düşüncelere dalacağınız bir deneyime dönüşüyor.
Don Kişot'un hayalleri ve gerçeklik arasındaki komik dansı, Cervantes'in ustaca kalemiyle adeta bir tiyatro oyununa dönüşüyor. Hayalperest Don Kişot'un maceraları, her yaştan okuru kendine hayran bırakırken, Sancho Panza'nın pratik zekası ve sağduyusu da hikayeye denge katıyor.
Eser, sadece kahramanlık ve fedakarlık gibi kavramları ele almakla kalmıyor, aynı zamanda o dönemin İspanya'sına dair sosyo-politik bir bakış açısı da sunuyor. Don Kişot'un masum bakış açısıyla toplumdaki çelişkiler ve adaletsizlikler hicvediliyor.
Don Kişot'u okurken sadece eğlenmek değil, aynı zamanda insan olmanın ne demek olduğunu da düşünmek kaçınılmaz. Hayallerin ve gerçekliğin kesişme noktasında, kahramanlık ve delilik arasında gidip gelen bu eser, edebiyat dünyasının en parlak yıldızlarından biri olarak parlamaya devam ediyor.
Don KişotMiguel de Cervantes · Akvaryum Yayınları · 201322,8bin okunma
Bana gelince, öyle inanıyorum ki, onurlu bir iş seçmişim. Nerede bir kötülük görsem, kılıcımla ezeceğim. Hiç karşılık beklemeden, mazlumların yardımına koşacağım ve koşuyorum da. Siz ne derseniz deyin; şövalye doğdum, şövalye öleceğim!
İnsanların bir kısmı onurlu ülküler peşinde ömür tüketirken, diğer büyük bir kısmı köleliği, dalkavukluğu, başkalarını aldatarak mal biriktirmeyi yeğlerler.
Oğlum, aynı amaca hizmet ettikleri sürece, kitap kılıca güç vermiştir. Eğer kılıç kullanan kişi kitapsızın biriyse, yaptığına savaş değil. çapulculuk denir.
Sevgili Sanço! Allah her zaman iyilerin yanındadır. Kötü gibi gördüğümüz olayların arkasında öyle güzel sonuçlar saklıdır ki, bunu ancak kalp gözü açık olanlar görür.