Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram

Jale Parla

Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram Gönderileri

Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram kitaplarını, Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram sözleri ve alıntılarını, Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram yazarlarını, Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bir metni okurken o metni yazan hakkında bildiğimiz otobiyografik bilgilerin ötesinde ona yakıştırdığımız özelliklerden kafamızda bir yazar oluştururuz. Biz bu yüzden bazı yazarları severiz, bazılarını da sevmeyiz. Eğer bazı yazarlar bizim korku, umut, beklenti, kaygılarımızı dile getiriyorlarsa, yani bizim öteki-ben’imiz olabiliyorlarsa, onlar sevdiğimiz yazarlar olurlar. Dolayısıyla her anlatının üzerinde dolaşan gölge, iki kişinin bileşimidir: yazarın ve okurun.”
Her edebi metin, okurun bilmece çözücülüğüne muhtaçtır; okurun yorumu üzerinde yükselir, bu yorumla var olur ya da yorumsuzlukta yok olur. Her edebi metnin var oluş durumudur bu: Hem kendini temsil eder, hem çağını, hem de bir anlamda okurunu. Hem çağının tanığıdır hem de tarih ötesidir.
Sayfa 51 - İletişim Yayınları, 1.Baskı, 2017Kitabı okudu
Reklam
İlle savaş olsun diye düşman uydurmanın sonuçları, retorikle belirlenen amaçlar ne kadar ulvi olursa olsun, en hafifinden nedensiz budalaca bir saldırganlığın, en ağırından (ise) faşizan bir kavgacılığın sonucu olabilir.
Sayfa 42 - İletişim Yayınları, 1.Baskı, 2017Kitabı okudu
Kazanılamayacağını bile bile girişilen davaları betimlemek için kullanılır "yeldeğirmenlerine savaş açmak". İronisi şuradadır: Bir savaş açılacaktır, ama ortada düşman yoktur; o zaman düşmanı uydurmak gerekir. "Asil bir savaş mıdır bu, yoksa tehlikeli, paranoid boşuna bir girişim midir" sorusu Don Kişot tartışmalarının gündeminden hiç düşmemiştir.
Sayfa 42 - İletişim Yayınları, 1.Baskı, 2017Kitabı okudu
Kitaplar aynı olsa da, her yeni okur ve yeniden okumayla yenileşirler.
Sayfa 9 - İletişim Yayınları, 1.Baskı, 2017Kitabı okudu
Sanatı gerektiği gibi özümseyebilmek için mutlaka özel fayda ve çıkardan arındırılmış tepki gerekir. Kant'ın, hala çoğunlukça kabul gören estetik tepki kuramı bunu öne sürer. Bu da iyi bir sanat eğitimiyle elde edilir. Eğer Don Kişot kuklaları gerçek sanıp sahneye fırlıyorsa, sanat eğitimi iyi değil demektir; çünkü sanat eserini değerlendirebilmek için gerekli estetik mesafeyi öğrenememiştir. Bunun nedeni elbette üzerindeki kötü edebiyatın etkisidir.
Sayfa 131 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Her edebiyat metni hem bağımsız hem de çağına ve yazarına bağımlı olarak varolur. İyi bir okur, edebi metnin varoluşunun bu iki boyutunu da kavramış olan okurdur.
Sayfa 128129 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Tiyatro yaşama ayna tutar; kendisi bir illüzyondur ama amacı yaşamı temsil etmektir.
Sayfa 115 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
...çünkü bunların hepsi, adım başı karşımıza bir ayna koyup insan hayatındaki olayları canlı olarak bize göstermekle, halka büyük bir hizmette bulunmuş olurlar; hiçbir kıyaslama, bize ne olduğumuzu ve ne olmamız gerektiğini oyunlar ve oyuncular kadar canlı bir şekilde gösteremez.
Sayfa 114 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bir ideale ne kadar yaklaşmak isterseniz, ondan o kadar uzaklaşır, hatta onu öldürürsünüz.
Sayfa 113 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir kaygı ve kuşku dönemidir hızlı değişim dönemleri. İşte bu derin kuşku ve kaygılardan en çok sanat yararlanır; çünkü yaratıcılık bu tür kaygılı ve kuşkulu hesaplaşmalardan beslenir.
Sayfa 82 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Durağanlığa karşı değişimin dikte ettiği bir şey de hesaplaşmadır.
Sayfa 82 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnsanların "kendi" gerçekleriyle gerçeklik arasındaki ilişki paradoksal bir ilişkidir; ne kadar kendi gerçekliğine gömülürsen, perspektifini o kadar daraltır ve gerçekçilikten uzaklaşırsın.
Sayfa 74 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Don Kişot'un duyuları gerçek dünyadan gelen uyarılara yanıt vereceğine, klişeleşmiş bir estetiğin koşullandırılmasıyla uyarılmaktadır. Bu da, elbette, kötü edebiyatın insana yaptığı bir kötülük sayılmalı. Çünkü duyular bile klişelerle uyarılıyorsa, yaratıcılık için hiçbir umut ve olanak yok demektir.
Sayfa 62 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bir metni okurken o metni yazan hakkında bildiğimiz otobiyografik bilgilerin ötesinde ona yakıştırdığımız özelliklerden kafamızda bir yazar oluştururuz. Biz bu yüzden bazı yazarları severiz, bazılarını da sevmeyiz. Eğer bazı yazarlar bizim korku, umut, beklenti, kaygılarımızı dile getiriyorlarsa, yani bizim öteki-ben'imiz olabiliyorlarsa, onlar sevdiğimiz yazarlar olurlar. Dolayısıyla her anlatının üzerinde dolaşan gölge, iki kişinin bileşimidir: yazarın ve okurun.
Sayfa 54 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.