Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dönüş Sözleri ve Alıntıları

Dönüş sözleri ve alıntılarını, Dönüş kitap alıntılarını, Dönüş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Ama sevgi!.. Ah, o sevgi sözünden ben bazen öyle tiksiniyorum ki! Hele kalplerini avuçlarının içinde taşıyan insanların sevgisinden”
“Köleler için hukuk yoktur diyorum. Köleler kendileri aratırlar hukuku. Biz köle değiliz. Belki ölüyüz, ama köle değiliz. Hele ben! Üstüne basıp yürüdüğüm bu toprağa eğilip bu toprağı elimle tutabildiğim sürece ben bir köle değilim ve senin hukukunun bana gereği de yoktur.”
Reklam
Kalbim ve ruhum şimdi üstünde yuvarlandığım bu toprakla yoğrulmuş olduktan sonra üzerimizdeki onun mavi göğünden bir parça koparıp gider, çadırımı her yerde kurar, her yerde yaşayabilirdim.
... Elâlem kör, alçak, kahpe, rezil, rusvay!
... Belki senin sevgiye ihtiyacın vardır? Bak bunu senden esirgiyemem.
Sayfa 105Kitabı okudu
... İşkenceye, karanlığa, sessizliğe, ilgisizliğe ne kadar da katlanamıyan bir adammışım meğer!
Reklam
... Kadını sevmek için önce onun ruhunu görmelisin... Çünkü onun ruhu da toprak gibidir.
... Bu millet belki uyuyordur; kabul! Ama ölü değil. İşte biz onu uyandırmak istiyoruz.
“Bizim milliyetçilerimizin de esasında yurdun refaha alaşmasını, halkımızın istibdadın zulmünden kurtulmasını istediklerine inanıyorum. Fakat nasıl? Onlar yalnız iman ve duyguyla hareket eden insanlardır ve aralarında duygularının önüne geçip bu soruyu kendi kendilerine soranlar pek azdır sanırım. Zaten halkımızın gerçek refah ve saadetini düşünenler de pek sayılıdır aralarında. Çünkü milliyetçilikleri gerçeklere, düşünceye değil de, imana bağlıdır ve milliyetçilik sahasına çıkış noktaları da her zaman ya Türk ordularının Viyana'ya, ya da Gazi Bora Han'ın Moskova'ya girişidir. Daha beteriyse hassas ruhlu ve şöhret harisi olmalarıdır. Oysa imanın da, hassasiyetin de milliyetçilikte yalnız yardımcı unsurlar olduğunu bilmezler. Ağır şartlar altında insanın ruhu yavaş yavaş yıpranmaya, sonunda ise çökerip yıkılmaya nasıl mahkûmsa sadece iman ve duyguya dayanan bir milliyetçilik de yavaş yavaş yıpranmağa, onu saran yeni şartlara teslim olmağa mahkumdur. İman! İman! İman! İnsanlığın inkişafından kopuk, devrin gerçeklerine ilgisiz bu iman ne kadar güçlü olursa milletin umutsuz ve çıkımsız bir duruma sürüklenmesi de o derece güçlü bir ihtimal olur. Hele bizim halkımız gibi esaret altında yaşayan bir halk! Oysa aslında esaretin bir halkın varlığı için en büyük tehlikeyi teşkil etmediğini, en büyük tehlikenin halkımızın devrin hayat şartlarına, insanlığın ilerleyişine ayak uyduramamasında olduğunu ya bilmiyorlar ya da duygularının esiri oldukları için görmüyorlardır.”
... Ama sevgi!.. Ah, o sevgi sözünden ben bazan öyle tiksiniyorum ki! Hele kalplerini avuçlarının içinde taşıyan insanların sevgisinden.
401 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.