Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı kitaplarını, Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı sözleri ve alıntılarını, Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı yazarlarını, Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
DÖNÜŞSÜZ YOLCULUKLAR KİTABI
Dönüşsüz yolculuklar arzulayan ne çok insan var şu kainatta. Hayaller kurarız, bir trene atlasak ve gitsek son istasyona kadar diye. İçimizde hiç susmayan "kaç!" sesleri.Melankolik takılmaları bir kenara bırakıyorum. Hepimiz elimizden, kolumuzdan, gözümüzden, kulağımızdan bağlıyız şu an bulunduğumuz yere.
Gerçek ve sahici olmayanın peşinde boşuna bir uğraş, bir çırpınış. Saklanma belki de... Kendimi yok etme... Çalkantılı, gürültülü, güvensiz, tehlikeli bir hayatın önünde sinsice, ürkek adımlarla bir başka hayatın kısa anlarla sınırlanmış kısa bir hayatın karanlıl umutsuzluğuna kaçış... Yalan olduğunu bile bile, dönüşsüz bir yolculuk olmayacağını en başta kabul ederek ama dönüşsüz olmasını isteyerek, varılacak yer her neresiyse orada bütün korkularımı kusabileceğim, başdönmelerimi ezebileceğim, bulantışarımı boşaltabileceğim gökyüzünün tam orta yerinde her türlü ıssızlığa açık bir tepe üstü bulabileceğimi umarak çıkılan nir yolculuk...
2005 yılında Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü alan Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı, 14 öyküden oluşan bir eser. Öykülerin isimleri: Ve Demiştik, Her Dağın Kendi Kışı, Ormanların Gümbürtüsü, Eylülden Önce, Üzerlik, Kızak, Çamlık Palas, Uzak Yakınlıklar, Kuş Yüzü Görmek, Dallar Kırılırken Rüzgar Saklı Kalır, İşlengi, Pembe Gül, Serpenek, Porno
Ethem Baran dan okuduğum ilk kitap oldu Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı. 2005 Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü almış bir eser. Buram buram bozkır, buram buram Anadolu kokan öykülerden oluşuyor. kahramanlar herhangi bir köy yerinde rastlayabileceğimiz sıradan insanlar. ancak öykülerin içinde gezinirken bu sıradanlık birden kayboluyor. Kahramanlar çok önemli kişilere dönüşüyor. Mekan tasvirleri gerçekçi. Azıcık köy hayatı yaşamış kişiler için hiç de yabancı değil bu mekanlar.
.
Kahramanlar canlı demiştim. Yeri geliyor bir karakterle madımak topluyorsunuz, yeri geliyor bakkalın peynir kestiği bıçağın üstünde kalan peynir kalıntılarını yemek istiyorsun, yeri geliyor üzerine şeker dökülmüş yoğurdu yufka ekmek arasında yiyorsunuz, yeri geliyor bir nine kahramanı sulu şekilde öptüğünde siz de yanağınızı siliyorsunuz...
.
Yazar kitaba "dönüşsüz yolculuklar" demiş. Nedir bu dönüşsüz yolculuk? Çocukluk mu, ardında bıraktığın ve hiç açılamadığın sevgili mi, bir odada bitmesini beklediğin hayat mı? Belki de hepsi...
.
Eser kendi içinde -bence- otobiyografik özellikler de barındırıyor. Kendisinin de resim çizdiğini bildiğimden resimle alakalı "Üzerlik" öyküsünü yazarla bağdaştırdım. Yine "Uzak Yakınlıklar" öyküsünde çizgi roman çizmeye çalışan ve Yerköy'e - yazar Yozgatlı olduğundan - gidip İlk defa tren görmenin heyecanını yaşayan Cihangir'i yine yazar olarak düşündüm.
.
Daha fazla uzatmayayım. Her bir öyküden farklı tatlar alsam da favorilerim "Ormanların Gümbürtüsü" ve "Kuş Yüzü Görmek" oldu.
Ethem Baran'ın "Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı" adlı eseri, okuru okuduğunun kurgu mu gerçek mi olduğu konusunda şüpheye düşürecek kadar gerçekçi öykülerden oluşan bir kitap.
Kitaptaki öyküler,yazarın gözlem yeteneğinin ve sezgi gücünün en somut göstergesi olarak çıkıyor karşımıza.
Ethem Baran'ın öykülerini okurken öykü kahramanlarını
"...Birden koşmaya başlamışlardı,düşünmeden,kendiliğinden;olduğu gibi yere inen gökyüzünün kırıklarına basmamak için uçarak,kuşun kaybolduğu yere doğru ama hedefsiz,neyle karşılaşacaklarını,nasıl sonuçlanacağını bilmeden koşuyorlardı..."