Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hobbes-Locke-Berkeley-Hume

Dört Adalı

Solmaz Zelyut Hünler

En Eski Dört Adalı Gönderileri

En Eski Dört Adalı kitaplarını, en eski Dört Adalı sözleri ve alıntılarını, en eski Dört Adalı yazarlarını, en eski Dört Adalı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
115 syf.
·
Puan vermedi
Kesinlikle farklı bir bakış açısı. Kartezyen felsefenin doğumunu kendine has bir tasnif ve yorumla anlatmış ancak içerik bakımından felsefeyle biraz ilgilenmiş birinin çok saldıracağı bilgiler bulacağını soyleyemem. Yine de Hobbes Locke Hume ve Descartes'in modern felsefenin doğuşu üzerine etkilerini konu alan eser yansıttığı bakış açısı ve yorumlama şekli bakımından oldukça başarılı.
Dört Adalı
Dört AdalıSolmaz Zelyut Hünler · Doğu Batı · 201168 okunma
Hayat Bize Öğretiyor
Beynimiz bal yoğuran bir kovan Ona balı dolduran bir arıdır hayat. Aldığımız hislerin, Sonsuz derin pınarıdır kâinat.
Doğubatı
Reklam
5 Nisan 1588'de doğan Hobbes'un doğum günü, İngiltere tarihinde kayıtlı bir gün. Çünkü bu tarihte İspanyollar'ın, II.Philip'in ''Yenilmez Armada''sıyla İngiltere'ye saldırmak üzere denize açıldığı haberi gelmişti. İşte bunun İngiltere'de yarattığı korku ve panikti hamile kadının sancılanmasına ve de Hobbes'un vaktinden evvel, yedi aylık doğmasına yol açan. Hattâ daha sonra Hobbes'un kendisi, doğumundaki bu özelliğe gönderim yaparak, ''ben ve korku ikiziz'' diyecektir. Kim bilir, belki de, onun politika teorisinde korku, panik, güvensizlik gibi duyguların temel bir yer işgâl etmesi, gerçekten biraz da bundandır.
Sayfa 12
II. Charles'ın doğa bilimine olan ilgisi çevresindekileri etkilemişti. Charles'ın bir laboratuvarı bile vardı. Soylu kadınlar, laboratuvar ziyaretlerine gidiyorlardı. Evet, zamanın İngiltere'sinde spekülatif felsefe, rasyonalist felsefe, zararlı değilse de, yararsız ve gereksiz görülüyordu. İşte bu ethos Locke'un düşüncelerini ve Locke'un düşünceleri de ethosu etkiler. Locke, mümkün olduğunca ''metafiziksiz'' , empirist, mekanist ve nominalist bir felsefe öğretecekti.
Sayfa 53
Kant'ı öncelemesi bakımından John Locke.
''Daha önce anlama yetimizin kapasiteleri ve buna bağlı olarak bizim kavrayışımızı aşan konuların neler olduğu belirlenmeden ahlâk ve dinin ilkeleri tesis edilemez.''
Sayfa 53
John Locke
''Bir kimsenin hiç tatmadığı bir tadın veya hiç koklamadığı bir kokunun idesini tasarlamaya çalıştığını görmek isterdim; eğer o bunu yapabilirse, ben de bir körde renk idelerinin, bir sağırda da doğru, seçik ses kavramlarının bulunduğu sonucuna varırdım.''
Sayfa 59
Reklam
John Locke
''Milyonlarca insanın şimdi var olması kuvvetli bir olasılık olsa da ben yalnızken, bunu yazıyorken, bunun bilgisine sahip değilim'' *Bu satırlar Berkeley ve Hume'u derinden etkileyecektir.
Sayfa 67
David Hume
''Nefret etmek, sevmek, düşünmek, hissetmek, görmek; bunların hepsi algılamaktan başka bir şey değildir.''
Sayfa 99
David Hume
"Gelin, dikkatimizi olabildiğince kendi dışımıza sabitleyelim. Hayâlgücümüzü göklere veya evrenin en uzak sınırlarına koşturalım; biz, gerçekte, kendimizden bir adım ileri asla gitmeyiz, bu dar menzil içinde görünmekte olan algılar dışında herhangi bir varoluş türü de tasarlayamayız. Bu hayâlgücünün evrenidir, orada üretilenin dışında hiçbir idemiz olamaz."
Sayfa 101
Reklam
Öncelikle Hobbes felsefeden ne anlar; yani Hobbes’a göre fel­sefe nedir? Her şeyden önce, Hobbes’ta felsefe geleneksel anlamından başka bir anlama gelir. Yani Hobbes, felsefenin geleneksel tanımından farklı bir tanım yapar. Hobbes’a göre “felsefe, doğru bir şekilde akıl yürüterek, sonuçlardan nedenle­ rin ve nedenlerden sonuçların çıkarsanmasıdır.” Başka bir deyişle “felsefe, akıl yürütmeler aracılığıyla, kabul edilen ne­denlerden çıkan etkilerin/sonuçların veya fenomenlerin ve bili­nen etkilerden hareketle varlığına geçilen nedenlerin bilgisi­dir.”
Çünkü yalnızca cisimsel, maddî olan şeyler toplanıp çıkarılabilir, birleşip ayrılabilir. Başka de­yişle, yalnızca hareket eden şeyler hesaplanabilir ve Hobbes’a göre hareket eden, yayılımı, uzamı olan, değişen şeyler dışın­dakiler cisimsel, maddî şeyler olmadıkları için felsefenin konu­ su olamazlar. O hâlde kendisinde herhangi bir hareket, her­ hangi bir değişmenin olmadığı şey, yani, diyelim ki, Tanrı, fel­sefenin konusu olamaz. Böylece Hobbes bu dünyaya aşkın olduğu düşünülen her şeyi felsefenin konusu olmaktan çıkarır. Hobbes’un sözleriyle “felsefe, teolojiyi, başka deyişle sonsuz, yaratılamaz olan ve ne bölünecek ne birleştirilecek bir şey içe­ren Tanrı’ya ilişkin öğretiyi dışarıda bırakır.” (De Corpore)
Hobbes, İnsan eylemlerini, davranışlarını motive eden se­bepleri ortaya çıkarmayı ister: Her yerde, her zaman aynı olan nedenleri bilebilirsek, geleceğe egemen olabiliriz. Evet, Hob­bes, vaktiyle sekreterliğini yaptığı Bacon’ın “bilmek egemen olmaktır” düstûrunu canı gönülden benimsemiştir.
Hobbes’un materyalizmini onun töz anlayışında daha açık görebiliriz. Hobbes’a göre töz, var olan demektir, maddî/ci- simsel olan demektir. Maddi/cisimsel olmayan ise var olmayan demektir. Bu yüzden, Hobbes’un düşüncesinde “maddî olma­ yan töz” ifadesi bir oksimorondur; yani tıpkı ‘yuvarlak dört­ gen’, ‘dinsiz rahip’, ‘bakire anne’, ‘sabit değişken’, ‘sanal ger­çeklik’ vs. tamlamaları veya sözleri gibi anlamsız ve kendi ken­disiyle çelişen, çatışan bir ifadedir. O hâlde, Hobbes Descartes’ın iki tözünden yalnızca birini töz olarak kabul eder: yayılımlı töz. Peki ya düşünen töz, yani ruh ne olacak? Hobbes’a göre, ruh ve beden birbirinden ayrı tözler değildirler; aynı do­ğada, yapıda olan şeylerdir ve ikisi de aynı doğa yasalarına uyarlar. Madde ve zihin veya tin homojendir ve aynı yasalara tâbidir.
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.