Çağının Bir Yazarı

Dostoyevski

Joseph Frank

Sayfa Sayısına Göre Dostoyevski Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Dostoyevski sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Dostoyevski kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayatının son döneminde sık sık yaptığı gibi, kendisini Tolstoy’la karşılaştıran Dostoyevski, Tolstoy’un yapıtlarının bir romancının değil bir “tarihçi”nin ürünleri olarak tanımladı. Çünkü ona göre Tolstoy, “üst orta sınıf toplum katmanında yer alan durmuş oturmuş, dengeli, köklü bir toprak sahibi aile”nin hayatını anlatıyordu. Yerleşik kültürel gelenekleriyle, değişmeyen ahlaksal ve toplumsal kurallarıyla on dokuzuncu yüzyılda küçük bir Rus “azınlığı”nın hayatını; “sıra dışı olanların hayatını”. Oysa çoğunluğun hayatına kafa karışıklığı ve ahlaksal kargaşa egemendi. Dostoyevski kendi yapıtlarının, içinde yaşanan günlerin kargaşasıyla başa çıkma girişiminin ürünü olduğu kanısındaydı, Tolstoy’un Çocukluk, İlk Gençlik, Gençlik, Savaş ve Barış adlı yapıtları (Dostoyevski’nin kafasında özellikle bunlar vardı), şimdiden yok olmaya başlamış, yok olmaya yazgılı toprak soylularının hayatının güzelliğini gelecek kuşaklar için kayda almak gibi sofuca bir çabaydı.
Sayfa 29
Hayatının son döneminde sık sık yaptığı gibi, kendisini Tolstoy’la karşılaştıran Dostoyevski, Tolstoy’un yapıtlarım bir romancının değil bir “tarihçi”nin ürünleri olarak tanımladı.
Sayfa 29
Reklam
Dostoyevski vs Tolstoy
Dostoyevski’nin bir yazar olarak kendi konumuyla ilgili düşüncesini etkilemişti. Hayatının son döneminde sık sık yaptığı gibi, kendisini Tolstoy’la karşılaştıran Dostoyevski, Tolstoy’un yapıtlarını bir romancının değil bir "tarihçi"nin ürünleri olarak tanımladı. Çünkü ona göre Tolstoy, “üst orta sınıf toplum katmanında yer alan durmuş oturmuş, dengeli, köklü bir toprak sahibi aile"nin hayatını anlatıyordu. Yerleşik kültürel gelenekleriyle, değişmeyen ahlaksal ve toplumsal kurallarıyla on dokuzuncu yüzyılda küçük bir Rus “azınlığı"nın hayatını; "sıra dışı olanların hayatı"nı.
Sayfa 29 - Everest Yayınları (Şubat 2017 II. Baskı)
Rusya’da manastırda yaşamayan rahipler bir meslek ya da misyon adamı olma­ yıp bir kast oluşturdukları için Dostoyevski’nin babası da doğal olarak kendi baba­ sının yolundan gitmek zorundaydı. Ama on beş yaşında papaz okulunu bitirdikten sonra evden kaçıp Moskova’ya gitti, orada 1809’da imparatorluk Tıp-Cerrahi Aka­ demisine kabul edildi. 1812 Savaşı sırasında Moskova’da bir hastaneye atandı, 1821 yılma kadar askeri doktor olarak çeşitli görevlerde çalıştı; 1821’de otuz iki yaşın­ dayken, Moskova’nın varoşlarında, Mariinski Yoksullar Hastanesine atandı. Resmi devlet hizmetinde düzenli şekilde terfi ederek 1828’de “özellikle gayretli hizmetleri” için üçüncü dereceden Aziz Anna nişanını aldı, böylece sivil rütbeler tablosunda derecesi yükseltildi. Böylece Rusya’daki resmi sımf sisteminde yasal olarak soyluluk hakkı kazandı, ayrıcalıkları için hak talebinde bulunmakta hiç gecikmedi. 28 Hazi­ran 1828’de kendi adıyla birlikte (biri sekiz, biri yedi yaşında olan) oğullan Mihail ve Fyodor’un adlarım Moskova'nın kalıtsal soyluluk siciline yazdırdı.
Sayfa 31
Dostoyevskilerin görünüşü kurtarmak ve üst tabakanın yaşam tarzına ayak uydurmak için büyük bir çaba harcadıkları anlaşılıyor. "İkiz"de Bay Golyadkin herkesin gözündeki toplumsal saygınlığını arttırmak için, yalınayak uşağına uşak üniforması ile bir araba kiralarken, hiç kuşku yok ki Dostoyevski bu kuralı, anne ve babasının bu hükme bağlılığını hatırlamıştır.
Dr. Dostoyevski sonuçta sürekli mutsuz bir adamdı, depresyona yatkınlığı hayatının her yönünü etkiliyordu. Kuşkucuydu, kimseye güvenmezdi, ne mesleğinde ne de ailesinde mutluluğu bulabiliyordu.
Reklam
150 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.