Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk
Walter KaufmannEn Eski Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk Gönderileri
En Eski Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk kitaplarını, en eski Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk sözleri ve alıntılarını, en eski Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk yazarlarını, en eski Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Romantiklik şimdi'den bir kaçıştır, geçmişe, geleceğe, başka bir evrene ya da çoğunlukla ne idüğü belirsiz bir sise kaçıştır. Kendi kendini kandırmaktır. Romantiklik Bura ile Şimdi'nin kıskacından kurtulmayı özler: gerçek olmasın da ne olursa olsun, her şeyi benimsemeğe hazırdır.
Sayfa 8 - De YayıneviKitabı okudu
“Silemiyorsan karalayacaksın”
Dostoyevski'ye varoluşçu demek için hiçbir neden görmüyorum, ama Yeraltından Notlar'ın varoluşçuluk için yazılagelmiş en iyi başlangıç yapıtı olduğuna inanıyorum.
Sayfa 10Kitabı okuyor
Jaspers usa karşıt olmaktan uzaktır; o hiçbir durumda usa karşı gelmeye yöneltmez bizi; ne var ki, geçmiş büyük filozofların hiçbirine benzemeyerek, us dünyasının felsefe dışı olduğunu, felsefenin usumuzun başarısızlığa gömüldüğünü, batmış bir gemiye döndüğü yerde başladığını söyler durur.
Sayfa 38Kitabı okuyor
Herhangi bir düşünce okulundan olmamak, herhangi bir inançlar kümesini, özellikle sistemleri yetersiz görmek, sığlığını, bilgiçliğini, yaşamdan yoksunluğunu ileri sürerek gelenekçi felsefeyi açıkça küçümsemek -işte varoluşçuların çıkış noktası.
Varoluşçuluk,...zamandışı bir duyarlıktır...
Sartre, "Gerçekte varoluşçuluğun içten yaşanması gerekir. Bir varoluşçu olarak yaşamak varoluşçuluğu kitaplarda bırakmak değil, bu görüşün sakıncalarını göze almaktır."
“Silemiyorsan karalayacaksın."
Kierkegaard, hem Platon'un usa ikinci bir görme organı olarak yüklediği önemi, hem de salt doğruluklar inancına karşıdır. Ona göre ahlâk iyiyi görme değil, bir karar verme sorunudur.
Sayfa 15Kitabı okudu
Kierkegaard'ın başlıca yanılgıları kendisinin şu iki özdeyişinde özetlenmiştir: "Tutkunun sonuçları tek güvenilecek sonuçlardır." "Çağımızın yoksun olduğu şey düşünce değil tutkudur. "
Sayfa 16Kitabı okudu
Kierkegaard'ın Luther'e çok daha yakın olduğu apaçıktır: Hem felsefeye karşı, hem de bireyci. Onda Luther'in ünlü buyruğu, biraz daha üstü örtülü bir biçimde yankılanıyordu : "Hristiyan olmak isteyen kimse gözlerini usundan çekip koparmalıdır." "Ustan ayrılmalı, onunla ilgili hiçbir şey bilmemelisiniz; dahası, onu öldürmelisiniz; yoksa Tanrının cennetine giremezsiniz." "Bir oruspudur us. "
Sayfa 17Kitabı okudu
"Şimdiki durumumuz bütünüyle düşüncelerimizin sonucudur. "
Sayfa 52Kitabı okudu