Ne yaparsın Tanrım, ben ölürsem eğer?
Ben senin testinim (ya kırılırsam?)
İçtiğin içki benim (ya bozulursam?)
Senin giysinim ve uğraşınım,
anlamını da yitirirsin benimle.
Benden sonra olmayacak evin ve orada
seni içtenlikle selamlayacak sözcükler,
Yorgun ayaklarını kadife terlikler gibi
saran ben, olmayacağım.
Sırtındaki bol harmaniden de olacaksın.
Yanağımla, sıcak bir yastıkta gibi
ağırladığım bakışların gelecek,
arayacak beni, hem de uzun süre-
ve bırakacak kendini günbatımında
yabancı taşların kucağına.
Ne yapacaksın Tanrım? Korkuyorum.