Gerçek dünyadan o kadar uzaklaşmıştı ki, ölümlü bedeni yürürken acele etmemesine rağmen, ölümsüz saymazsak ona karşı büyük bir kabalık etmiş olacağımız benliğinin önemli bir kısmı, batıdan doğuya esen büyük bir rüzgara kapılıp uçuyormuş gibi, kendisini dükkanın önünde buluverdi.