Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Düğün - Bir Alman Dosta Mektuplar

Albert Camus

Düğün - Bir Alman Dosta Mektuplar Gönderileri

Düğün - Bir Alman Dosta Mektuplar kitaplarını, Düğün - Bir Alman Dosta Mektuplar sözleri ve alıntılarını, Düğün - Bir Alman Dosta Mektuplar yazarlarını, Düğün - Bir Alman Dosta Mektuplar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsana en çok acı veren şey, sevdiğinin tanınmaz bir kılığa sokulduğunu görmektir.
Reklam
Dünyadan ayrıldığım ölçüde korkuyorum ölümden, süren gökyüzüne bakacak yerde, yaşayan insanların yazgısına bağlandığım ölçüde korkuyorum.Bilinçli ölümler yaratmak, bizi dünyadan ayıran uzaklığı azaltmak ve her zaman için yitirilmiş bir dünyanın coşturucu imgelerinin bilincinde olarak sevinçsizce tamamlanışa girmektir.
Beni kendi dalgalanışına uydurmuş olan bu gücün parçasıydım biraz, sonra daha çok, sonra oydum en sonunda, kanımın atışlarıyla doğanın bu her yerde hazır yüreğinin sesli vuruşlarını birbirine karıştırıyordum.
Mutluluk denilen şeyi burada anlıyorum: ölçüsüzce sevme hakkı. Bir tek aşk var bu dünyada.
Kişinin en iyi sahip olduğu şey, karşılığını ödediği şeydir.
Reklam
Birinci mektup
“Ben ülkemi aynı zamanda adaleti de severek sevmek isterim. Büyük olsun da ne tür bir büyüklük olursa olsun, kanla ve yalanla da olsa büyük olsun istemem. Adaleti de yaşatarak yaşatmak isterim onu.”
Sayfa 77
Dünyanın bir üstün anlamı olmadığına bugün de inanıyorum. Ama onda bir şeyin anlamı bulunduğunu biliyorum. Bu da insan; çünkü anlamı bulunmasını zo­runlu gören tek varlık o. Bu dünya en azından insanın gerçeğini taşıyor, bizim görevimiz de yazgının kendisine karşı ona ussal gerekçelerini vermek. İnsandan başka ge­rekçesi de yok. Yaşam konusunda vardığımız düşünceyi kurtarmak istiyorsak, işte onu kurtarmamız gerekir. Gü­lümsemeniz ve horgörünüz, "İnsanı kurtarmak da ne de­ mek ki?" diyecek bana. Size bütün varlığımla haykırıyo­rum, insanı kurtarmak onu sakatlamamaktır, ona yalnız­ca kendisinin tasarlayabildiği adalet şanslarını vermektir.
Sütunun dibinde tek başıma, gırtlağına yapışılmış ve son söz olarak inancını haykıran birine benziyordum . Benliğimde her şey, böyle bir bo­yun eğişe karşı çıkıyordu .
Ama bu ülkede keder, güzelliğin bir yorumundan başka bir şey değildir. Ve akşamın içinde hızla kayıp giden trende, içimde birşeylerin çözüldüğünü duyuyordum. Bugün, kederin yüzüyle birlikte, bunun gene de mutlu­luk adını taşıdığından nasıl kuşku duyabilirim?
Reklam
Ve aynı zaman­ da hem kendimden uzaklaşmamı, hem dünyada varlığı­ mı hiçbir zaman bu denli güçlü duymadım
Kahramanlık pek öyle önemli bir şey değil, mut­luluk daha zor bir iş.
Duyuyordum... Ama hangi sözcük, hangi ölçüsüzlük, aşkla başkaldırının uyumunu nasıl kutsamalı? Yeryüzü! Tanrıların bırakıp gittiği bu büyük tapınakta, tüm putlarımın ayakları kilden.
Eylül'ün ilk yağmurları, bunca şiddetten ve gerginlikten sonra kurtulmuş toprağın ilk gözyaşları gibi, sanki birkaç gün sürercesine sevgiye burnunu sokarcasına.
Beni her zaman şaşırtan şey, başka konularda inceleşmeye öylesine hazırken ölüme ilişkin düşüncelerimizin yoksulluğudur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.