Beni buradan gitmeye, uzak ve yabancı bir ülkede yaşamaya teşvik eden şey, yeni şeyleri görme isteği ve başka hayatlara, mutluluklara ve daha renkli tatlara dokunmak değil. Karanlıktan aydınlığa giden yolu kaybettiğim günlerde ben bir mağarada yaşıyordum. Ruhumda karanlıktan, koyu bir başıboşluktan başka bir şey hüküm sürmüyordu. Ellerimi uzattığımda, etrafımda ellerimi dolduracak ve ruhumdaki susuzluğu giderecek hiçbir şey yoktu.