“Bilgini insanlara borçlusun,” dedi. Cevap vermedim, çünkü bütün söyleyebileceğim onların benim insanlarım olmadığı, benim insanlarım diye bir şeyin olmadığıydı. Ben bir şahıstım. Konuşmadığım bir dilim vardı. Bir sessizliğim vardı. Başka da bir şeyim yoktu.