Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İkinci Kitap

Durgun Don

Mihail Şolohov

Durgun Don Gönderileri

Durgun Don kitaplarını, Durgun Don sözleri ve alıntılarını, Durgun Don yazarlarını, Durgun Don yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bugün değilse, yarın seni kaybedebilirim… Bütün gücümle seni sevmek istiyorum.
İnsan onun, erişilmesi imkansız, ama düşünmesi zevkli bir şeyi beklediğini zannederdi.
Reklam
Bunçuk o en temelli içgüdüyle, korunma içgüdüsüyle, istemeye istemeye de olsa içeri girdi; ve insanoğlundaki yaşama isteğinin ne kadar güçlü, ne kadar hayatî olduğunu hayretle anladı.
Yağmur olsanız kimsenin tarlasına yağmazsınız zaten!
Brest-Litovsk sonrası
Hepsi de Türk cephesinden yeni gelmiş olan askerlerden kurulu bir Kızıl Muhafız mangası, dış mahallenin ilk yol kavşağında bir süre tutundu.
Kendi kendini haklı çıkarmak için yaptığı çabalar hep boşa çıkıyor ve içindeki düşünceli, alaycı bir ses, tıpkı at toynaklarının çayırdaki incecik buz tabakasını ezişi gibi, bütün çabalarını öylece paramparça ediyordu.
Reklam
Ne var ki, Rostov, canlı, ihtiraslı bir yaşayış sürmeye devam etti. Akşamları ana caddede, kalabalık asker, denizci ve işçi grupları gezintiye çıkıyorlardı. Toplantılar yapıyorlar, ayçiçeği yiyorlar, ıslak kaldırımlara tükürüyor, kadınlara kur yapıyorlardı. Eskiden olduğu gibi, çalışıyorlar, yiyorlar, içiyorlar, ölüyorlar, doğuruyorlar, sevişiyorlar, nefret ediyorlar, denizden esen tuzlu rüzgarı soluyorlar ve küçük ya da büyük tutkuların pençesinde yaşıyorlardı.
Hayır… yeteri kadar güçlüyüm. Bu dünyada demirden yapılmış adam bulunduğunu sanma. Hepimiz aynı hamurdan yoğrulmuşuzdur. Gerçek hayatta, savaş alanında korkmayan ve hiçbir şey hissetmeden, manen yaralanmadan adam öldürebilecek tek kişi yoktur.
İnsan pisliğini ortadan kaldırmak pis bir iş. İnsanları kurşuna dizmek hem sağlığa, hem kafaya zararlı.
İnsanlığımızı kaybetmemeliyiz. Gerektiği için, elimizdeki karşı ihtilalcilerin vücutlarını ortadan kaldırıyoruz, ancak bu işi soytarılık haline getirmememiz lazımdır.
Reklam
Biliyor musun, senden ayrılmak çok zor benim için. Amramson, Lugansk’a gitmem gerektiğini söylediği zaman memnun olmuştum, ama şimdi, orasının sensiz bana bomboş geleceğini hissediyorum. Şimdilik iyice gelişmemiş duyguların bile insanın elini kolunu bağladığının bir başka ispatı işte…
Nefretle yoğrulmuş bütün o anlaşılmaz dünyaya sırtını çevirmek istiyordu. Geride bıraktığı her şey arapsaçı gibi karmakarışık ve çelişkilerle doluydu. Doğru yolu izlemek çok zordu; batağa basmış gibi, toprak ayaklarının altında sallanıyor, yol önünde çatallanıyordu.
…beklenmedik bir anda aldığı haber ona eski yarasının hala iyileşmediğini anlattı; yaranın yeniden kanaması işin ufacık bir dokunuş yetmişti.
…plakada yağlı boya ile yazılmış eski Slavca bir mezartaşı kitabesi okunuyordu: Mücadeleli, dertli yıllarda Kardeşler, kardeşlerinizi yargılamayın.
—Benim sevilmeye ihtiyacım yok. Ben kendi yolumu arıyorum. —Sen kafanı dümdüz bir duvara çarpıyorsun sadece, bir yok filan bulduğun yok.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.