Çünkü hiçbir düş anlatamaz düş duygusunu; saçmalığın, hayretin ve şaşkınlığın mücadeleci bir isyanın sarsıntısındaki o bileşimi; düş denen şeyin tam özünü oluşturan o tuhaf inanılmazlığa tutsak olma halini.
'...Hiçbir düş anlatısı aktaramaz düş duygusunu; saçmalığın, hayretin ve şaşkınlığı mücadeleci bir isyanın sarsıntısındaki o bileşimini; düş denen şeyin tam özünü oluşturan o tuhaf inanılmazlığa tutsak olma halini'
Joseph Conrad - Karanlığın Yüreği
'Dünyasal kafesimiz kapandığında' -yani gece çöküp de diğer herkes uyuduğunda- 'yüreğimizin dehası kendi ahenginden söz eder bize.' Johann Paul Richter
'bizim sığ ve meşgul akıllarımız, ruhlarımızın ancak düşler sayesinde geliştirebileceği ve özgürce araştırabileceği sonsuzluğu resmetmekten aciz hale geldi.'
'En önemli nokta, uyurken ruhun özgür kalmasıdır... Dört bin yıl önce eski Mısırlılar uykuyu ölüme benzetirlerdi; uykuyu, geçici bir süre için, ölümün önceden yaşanması gibi görürlerdi. Uyuyan kişinin ruhunun geceleri yeraltı dünyasından bazı bölgelerine yolculuk yaptığı düşünülürdü. Başka topluluklarda, düş görenlerin ruhlarının özgür kalma fırsatından yararlandığı varsayılır; düşlerin, ruhun uzak diyarlara yaptığı yolculuklar, cetlere yaptığı ziyaretler, diğer ruhlarla bir araya gelmesi olduğu düşünülür.'