ÖYLE acılı, öyle acılıyım, sanki bütün dünya bozluğa batacak, sanki öptü beni sevgili ve dedi: elveda, ancak.
Sanki ölüyüm de oymakta beynimi hala vahşi eziyet, tepeden bir orospu çalmaya solmuş son gülümü etti niyet...
.
İŞTE öldü gün.
Büyüleyiciydi orman, ve boğalar altında siklamenler kanadı,
yüksek çamlar kızıla döndü,
dal daldan, bir rüzgar vardı, - ve yoğun kokular taşıdı.
Yorgun düştün bizim uzun yolumuzdan, yavaşça fısıldadım senin tatlı adını:
O an deldi geçti deli güçle hazdan tohumuyla kalbinin beyaz zambağı tutkunun ateş zambağı candan.
Kızıldı akşam - ve ağzın kıpkızıl, kavuşunca dudaklarım ona özlemden yangın,
ve bizi tutuşturan yalım harıl harıl, yaladı kıskanç giysileri yaygın ...
Orman sessizdi ve gün ölüydü asıl.
Bizim için ama dirildi Mesih ansızın, günle öldü kıskançlık ve yokluk batıl.
Ay kocaman gelip tepeye dayadı sırtın, indi mutluluk beyaz tekneden usul usul.
.