Kapitalizmin geliştiği ilk yıllarda Adam Smith kapitalist sistem içinde var olan insanı işçi işveren ilişkisi içinde homo economicus olarak tanımlamıştır.
Kaygı ve korku kaynağı, insan hallerini meydana getiren unsurlardan birine ya da birkaçına bu unsurların eklemlendiği bir altyapı ilişkisinden bağlanır.
Toplumsal süreçlerin, kültürel bağların bizi tanımladığı ve tek tipleştirdiği bir çerçevede bir işte çalışmalı, tatile gitmeli, tatilde denize girmeli, bara gitmeli ve bütün bunlardan zevk almalı ve sonra tekrar gelip bir sonraki tatil için çalışmaya başlamalıdır. Ama O, bütün bu yaptıklarında bir özgünlük, kendisine ait bir parça olmadığı için kendisine ve ilişkilerine yabancılaşmaktan, can sıkıntısı, boşluk ve anlamsızlık hissinden kurtulamamaktadır.
Gelecek, tarihsel değildir. Çünkü o henüz olmamıştır. Ne var ki dünyayı tarihsel spekülasyonlar ve referanslarla açıklama eğilimi, geleceği yani henüz tarihselleşmemiş olanı da tarihselleştiriyor.